Sözcü gazetesinin 7 mensubuna, ‘FETÖ’ye yardım’ suçundan geçen yıl aralık ayında verilen 3 yıl 6 ay ile 2 yıl 1 ay arasında değişen hapis cezalarının istinafta bozulması beklenirken, maalesef 10 ay sonra onandı.
Bu, iktidarın ‘muhalif’ gördüğü Sözcü’yü susturma, yazar ve yöneticilerini korkutma ve ülkede eleştirel gazeteciliği bitirme stratejisine uygun yargı eliyle atılan yeni bir adımdır. Zira ülkenin pek çok saygın hukukçusu dosyada inandırıcı hiçbir delil olmadan, sadece ‘yayınlarından FETÖ’cüler yararlandı’ dayanaksız gerekçesiyle Sözcü’nün haksız yere mahkum edildiği konusunda görüş birliği içindedir.
Yayınlandığı günden bu yana bu örgütle mücadele eden Sözcü’ye ve ömürleri FETÖ ile mücadeleyle geçen saygın kalem sahiplerine mahkeme kararıyla da olsa ‘FETÖ’cülük’ asla yapışmaz. Mahkemelerin verdiği ve vereceği herhangi bir karar da bu gerçeği değiştiremez.
Sözcü’nün yazar ve yöneticilerine ‘FETÖ’ye yardım’ suçundan verilen mahkumiyet kararının, kamu vicdanında hiç bir karşılığının yoktur. Asıl amaç, eleştirel gazeteciliğe tahammülü olmayan iktidara ‘muhalif’ görülen basının susturulmasıdır.
Herkes bilmektedir ki; Sözcü’den FETÖ’cü çıkmaz, Sözcü’yü susturma girişimi de asla başarılı olamaz.
Basın Konseyi olarak, bu kararın hakkaniyetle karar vereceğine inandığımız Yargıtay’dan döneceğine, Sözcü’yü susturma, özgür basını boğma, gazeteciliği suç sayma girişimlerinin asla başarılı olamayacağına inanıyoruz.
BASIN KONSEYİ
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.