BASIN KONSEYİ, ELMAS TV PROGRAMCISI MURAT ALTAY
HAKKINDA OY ÇOKLUĞU İLE ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ KARARI
VERDİ
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2023 – 10
KARAR TARİHİ : 29.03.2023
ŞİKÂYET EDEN : İsa MUTLU (GMİS Genel Başkan Yardımcısı)
Mithatpaşa Mahallesi Şemsi Denizer Sok. No: 9 ZONGULDAK
ŞİKÂYET EDİLEN : Murat ALTAY (Elmas TV programcısı)
Meşrutiyet Mah. Uzun Mehmet Caddesi Cenberci İşhanı Kat:1 ZONGULDAK
ŞİKÂYET KONUSU :
ZONGULDAK merkezli yayın yapan Elmas TV’de 16 Ocak- 1 Şubat 2023 tarihleri
arasında yapılanan “Murat Altay ile Günün Manşetleri” programında Basın Meslek
İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu
tarafından Basın Konseyi’ne 02.02.2023 tarihinde yapılan şikâyet başvurusunda, söz
konusu programdaki yayınlarda sendikanın ve yöneticilerinin asılsız iddialarla hedef
alındığı ve temelsiz suçlamalarda bulunulduğu ileri sürülmüştür. Program sunucusu
Murat Altay’ın kişisel hırs ve intikam duygusuyla hareket ederek GMİS ve
yöneticilerini kamuoyu nezdinde küçük düşürmeye yönelik zincirleme yayın yaptığı
savunulan başvuruda özetle;
16 Ocak günü “GMİS’in 5 başkanı… Hakan Yeşil, İsa Mutlu, Tayfun Demir, Ertan
Kaya ve Volkan Yıldız, bana göre bu sendikanın yüz karasısınız” ve “GMİS baştan
sona suçlu”;
17 Ocak günü “Bu işçileri öldürdüler”;
18 Ocak günü “GMİS baş suçlu” ve “Suç ortağına taziyeye gidiyorlar”;
19 Ocak günü “İşçiyi zehirlemediler mi? İşçiyi ölümüne sebebiyet vermediler mi? Suç
ortakları değil mi? Orada pişmiş kelle gibi oturmuyorlar mıydı? GMİS baştan sona
suçlu”;
27 Ocak günü “‘Sizi eleştirmekten o kadar keyif alıyorum ki. Hatta gıda alıyorum gıda.
Besleniyorum”;
31 Ocak günü “İşçiyi zehirlediler. İşçinin ölümüne davetiye çıkardılar.. Taziyeye giden
siyasetçileri de STK’ları da kınadım. Bu suça ortak. Suç, cinayet işlendi orada ve
cinayeti işleyene taziyeye gittiler ya”;
1 Şubat günü “Sizler madenciyi zehirlemediniz mi? Ölümüne davetiye çıkarmadınız
mı?” ifadelerini kullandığı belirtilmiş ve yayınların video kayıtları gönderilmiştir.
Başvuruda söz konusu yayınlarda Basın Meslek İlkeleri’nin 2, 4, 9, 10, 12 ve 13’üncü
maddelerinin ihlal edildiği ileri sürülerek, şikâyet edilen hakkında işlem yapılması
talep edilmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ :
Şikâyet başvurusu, şikâyet edilen Elmas TV programcısı Murat Altay’a 06.02.2023
tarihinde PTT ile gönderilmiş ve posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.
Şikâyet edilen, Basın Konseyi’ne 13.02.2023 tarihinde gönderdiği 8 sayfalık yazılı
yanıtta, başvurudaki iddiaları reddetmiş; dosyanın görüşüleceği toplantıda Yüksek
Kurul huzurunda savunma yapmak istediğini bildirmiştir.
Ayrıca Elmas TV Genel Müdürü Akın Kavi 09.02.2023 tarihinde gönderdiği yazıda,
Genel Maden İşçileri Sendikası yöneticilerine söz hakkı vermeye hazır olduklarını,
bunu diledikleri zaman kullanabileceklerini bildirmiştir. Taraflar arasında uzlaşma
sağlanamamıştır.
ŞİKÂYET EDİLENİN YANITI :
Şikâyet edilen Elmas TV Program yapımcısı Murat Altay gönderdiği yanıtta,
şikâyetçinin tüm iddialarını reddetmiştir. İki televizyon kanalında üç farklı programı
yayınlamaya devam ettiğini belirten Murat Altay, bu yayınlarının araştırma ve
belgelere dayalı, Basın Meslek İlkeleri’ne uygun olarak yapıldığını savunmuştur.
Hakkında şikâyette bulunan Genel Maden İşçileri Sendikası’nın Genel Başkanı ve
diğer yöneticilerini defalarca programında konuk ettiğini savunan Murat Altay, birçok
işçi hareketini gerçekleştiren GMİS’in amacına uygun faaliyetleriyle gurur duyduğunu
ve desteklediğini, ancak gerektiğinde belgesini ortaya koyup eleştirmekten
kaçınmadığını ifade etmiştir. Sendika yöneticileri hakkında 4 yıl önce yazdığı köşe
yazısı nedeniyle açılan davada beraat ettiğini ifade eden Murat Altay, yanıtında
özetle şu ifadelere yer vermiştir:
“Hakkımda kişisel hırsımdan dolayı kendilerine hakaret ettiğim suçlamasında
bulunmuşlarsa da benim sendika ve sendikanın faaliyetlerinden dolayı kişisel bir
hırsımın olmasını gerektiren bir durumum veya bağlantım bulunmamaktadır.
Sendikanın sorumluluklarını yerine getirmemesinin bedeli 42 madencinin feci
ölümüne sebep olmuştur. Buna herkes kadar ben de öfkeli ve kızgınım. Bu benim
şahsi duygu ve düşüncem değildir. Tüm madenci aileleri sendikaya bu anlamda
kızgın ve öfkelidir.
Şehit madenci eşleri ile yaptığım canlı televizyon programımda, eşlerin ifade ettikleri
ve benim de tespit ettiğim üzere, sendika yönetimi şehit madenci ailelerine taziyeye
gitmedikleri halde, taziyeleri kabul etmesi üstelik ihmaller zincirinin bir halkasını GMİS
yöneticileri oluşturmakta iken ailelerin vicdanını yaralamıştır.
Kendilerinin denetim ve gözetim görevlerini ihmal ederek, yaklaşık 6.000 maden
yeraltı işçisi üyelerinin sağlıklarını ve can güvenliklerini koruyamadıklarını belgeleriyle
kanıtlayıp, bu eleştirileri insan sağlığını önemsememiş olmalarından dolayı
yaptığımın bilinmesini isterim.
Haber ve yayınlar şikâyetçinin ve sendikanın toplum nazarındaki saygınlığına zarar
vermek amacıyla ve bu üslupla yapılmamıştır. Belge ve bilgilere dayalı olarak hayatın
olağan akışı içinde objektiflik kriterlerine uygun olarak yapılan yayınlar sırasında
konuların dışına çıkılmamıştır. Şahsiyetleri ile ilgili kasıtlı, asılsız hiç bir yorum kanaat
belirtilmemiştir.
Bu sebeplerle öncelikle Yüksek Kurul’da şifahen dinlenmemi ve beyanlarıma esas
olan belge ve bilgilerin kurul tarafından incelenmesini ve iddia edilen yayınlarımla ilgili
olarak bir bütün olarak Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edilmediğinin ve hakkımdaki
başvuruda şikâyetin yersizliği kararı verilmesini arz ve talep ederim.”
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :
Şikâyet edilen yayınlar Zonguldak merkezli Elmas TV’de 16 Ocak- 1 Şubat 2023
tarihleri arasında “Murat Altay ile Günün Manşetleri” programında yapılmıştır.
Program uydudan yayın yapan Karabük merkezli BRTV ile ortak yayın olarak
gerçekleştirilmiştir.
Televizyoncu ve yazar Murat Altay’ın hazırlayıp sunduğu 7 programda, Türkiye
Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Kömür İşletmesi’nde 14 Ekim 2022 tarihinde 42
madencinin yaşamını yitirdiği grizu faciası konu edilmiştir. Biri ölen madencilerin
yakınlarının katılımıyla Amasra’dan canlı yayınlanan programların tamamında, TTK
yönetimiyle birlikte işyerinde örgütlü Genel Maden İşçileri Sendikası’nı (GMİS) hedef
alınmıştır. Ancak grizu faciasının baş sorumlusu olarak GMİS’i gösterilmiştir.
Program yapımcı ve sunucusu Murat Altay özetle, şikâyetçi sendikanın denetim ve
gözetim görevini yapmadığını; kaza riskine karşı gerekli uyarılarda bulunmadığını;
güvenli iş ortamı sağlanıncaya kadar işçilere çalışmaktan kaçınma hakkını
kullandırma sorumluluğunu yerine getirmediği söylemiştir. Sendikanın suçlu olduğunu
ve yöneticilerinin yargılanmak üzere açılan davaya dahil edilmeleri için savcılara
çağrıda bulunan Murat Altay, sık sık GMİS yöneticileri Hakan Yeşil, İsa Mutlu, Tayfun
Demir, Ertan Kaya ve Volkan Yıldız’ın isimlerini vererek “Sizler bu sendikanın yüz
karısısınız”, “Kömürdeki karayı yüzünüze sürün beşiniz birden öyle çıkın”, “Siz nasıl
uyuyorsunuz, çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz?”, “Öldüren siz, zehirleyen
siz, yok eden siz” ve “Sizler öldürdünüz”, “GMİS baştan sona suçlu.. Yüzkarası
GMİS” ifadelerini de kullanmıştır.
Amasra’da 42 madencinin yaşamını yitirdiği grizu faciası, ülkenin yaşadığı büyük
maden kazalarından biridir ve toplumu derinden sarsıştır. Henüz yargı aşaması
devam etmekle birlikte kamuoyunda yaygın kanaat, ihmaller zincirinin yol açtığı bu
faciada başta TTK yönetimi olmak üzere, ilgili bakanlıklar ve şikâyetçi sendikaya
kadar her kademedeki sorumlunun payı olduğudur. Şikâyet edilenin de olaydan 3 ay
sonra yaptığı yayınlarda, TTK’da örgütlü sendikanın sorumlulukları yerine getirip
getirmediğini sorgulaması yerindedir ve kamusal yarar söz konusudur.
Şikâyet edilen Murat Altay hemen her programda, yayıncı olarak sahip olduğu
kamuoyunu etkileme ve yönlendirme gücünü, 42 madencinin can verdiği faciadaki
neredeyse tek sorumlunun GMİS ve adlarını saydığı 5 yöneticisi olduğu algısı
oluşturmak üzere kullanmıştır. Şikâyet edilenin, programı objektiflik ölçütünden
uzaklaşarak belli bir amaca dönük kurgulaması; kendilerine karşı suçlayıcı ve sarsıcı
üslup kullanması şikâyetçileri rahatsız edip öfkelendirse de eleştiri ve ifade özgürlüğü
olarak kabul edilebilir. Şikâyetçi sendika ve yöneticileri kamusal görev yapmaktadır,
bu görevlerinden dolayı yapılan ağır ve sarsıcı eleştirilere de katlanmak
durumundadır. Ancak,şikâyet edilen Murat Altay’ın yayınlarında ağır ifadelerle
suçladığı GMİS yöneticilerine cevap hakkı tanımayacağını peşinen ilan etmesi
sorunludur.
Şikâyet edilen, 31 Ocak 2023 günkü yayında izleyicilerine “Sorunun muhatabı neden
davet edilmiyor, neden? Sizi mi kandıralım? Sizlerin kandırılmasına ‘Evet Başkan ya
biz yanlış düşündük. Siz böyle düşünmüşsünüz, sizin düşündüğünüz doğru bizimki
yanlış’ mı? Hayır, o zaman kendimizi inkâr etmiş oluruz. Aslını inkâr eden…. değil mi,
mesela. Ne diyorum, Genel Maden İş Sendikası’nın hiçbir yöneticisini yayına davet
etmeyeceğim. Altına imza atıyorum, evet. Bir gün bu insanları davet ettiğimi
görürseniz beni izlemeyin. İstediğiniz her türlü hakareti edin. Asla 5 tane genel
başkan var orada. Bir genel başkan diğerleri genel başkan yardımcısı, asla hiç birini
davet etmeyeceğim. İşçiyi zehirlettiler, işçinin ölümüne davetiye çıkardılar. Asla ve
asla benim programımda konuk olamayacaklar. Bunun size sözünü veriyorum”
ifadelerini kullanmıştır.
Bu ifadeleriyle şikâyet edilen suçladığı kişilere sorumlu gazetecilik/yayıncılığın gereği
olan savunma ve cevap hakkını tanımayacağını peşinen ilan etmiştir. Aynı zamanda
yayıncılığın kamusal görev olduğu; halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına
hizmet için yapıldığı; gazete köşeleri ve ekranların duygusal tercihlerle husumete ve
kişisel amaçlara alet edilemeyeceği ilkesine aykırı davranmıştır. Yayının yapıldığı
Elmas TV’nin Genel Müdürü Akın Kavi’nin gönderdiği yanıtta GMİS yönetiminin söz
hakkı olduğu ve isterlerse kullanabilecekleri söylemesi de şikâyet edilen Murat
Altay’ın cevap hakkı tanımayacağını peşinen açıklayarak etik ihlalinde bulunduğu
gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet edilen yayınlarda Basın Meslek İlkeleri’nin “Kamusal
görev olan gazetecilik alaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez. Gazeteci
halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını gözetin” şeklindeki 3’üncü; “Basın
organları yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar”
şeklindeki 16’ıncı maddelerinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilen hakkında
Basın Meslek İlkeleri’nin 3 ve 16’ncı maddelerini ihlalden ‘UYARI’ kararı alınmasını
öneririz.
YÜKSEK KURUL DEĞERLENDİRMESİ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, şikâyet başvurusunu 29.03.2023 tarihinde yaptığı
toplantıda görüşmüştür.
Genel Sekreterlik raporunun sunumunun ardından, sözlü açıklama yapmak için
talepte bulunan taraflardan önce şikâyet edilen Murat Altay, video konferans
yöntemiyle Yüksek Kurul toplantısına davet edilmiş ve dinlenmiştir. Yazılı
savunmasını tekrarlayan şikâyet edilen özetle: Amasra’da 42 kişinin yaşamını yitirdiği
maden faciasında GMİS’in sorumluluğu olduğunu; Sayıştay raporunu bile dikkate
almayıp iş güvenliğinin sağlanması konusunda görevini yapmadığını söylemiştir.
Yüksek Kurul üyelerinin, sorularını da yanıtlayan şikâyet edilen, yayınlarda suçladığı
şikâyetçilere cevap hakkı tanımaması gibi bir durumun olmadığını asıl onların
konuşmak istemediklerini söylediklerini ileri sürmüştür. Şikâyet edilen,
açıklamalarının sonunda “Sorunları kamuoyu ile paylaşıp görevimi yaptım, yapmaya
devam edeceğim” diyerek, hakkında ‘şikâyetin yersizliği’ kararı verilmesini talep
etmiştir.
Şikâyetçi GMİS adına Av. Gökhan Köse de video konferansla Yüksek Kurul
toplantısına bağlanmış, başvurularıyla ilgili açıklamalarda bulunmuştur. Şikâyet
edilenin yayınlarda GMİS ve yöneticilerine kanıtsız suçlamalarda bulunup hakaret
ettiğini söyleyen ve yayınlardaki ifadelerinden örnekler veren Av. Gökhan Köse,
sendika hakkında kanıtsız suçlamalarda bulunulduğunu, yöneticilerin kişilik haklarına
saldırılıp hakaret edildiği savunmuştur. Yüksek Kurul üyelerinin sorularını da
yanıtlayan Av. Gökhan Köse, GMİS yönetiminin iş güvenliği konusu başta olmak
üzere Sayıştay raporundaki eksikliklerle ilgili işverene gerekli uyarı ve girişimlerde
bulunduğunu; sadece uyarmakla kalmayıp eylemler yaptığını ve Amasra’daki eylem
sonucunda TTK’da üst düzey görevden almanın gerçekleştiğini anlatmıştır.
Yüksek Kurul ayrı ayrı dinleyip sorular yönelttiği şikâyet edilen ve şikâyetçi vekilinin
toplantıdan ayrılmasının ardından dosyanın müzakeresine geçmiştir. Söz alan üyeler,
şikâyet edilen yayınlarda etik ihlali olup olmadığı yönünde farklı görüş bildirmiştir.
Etik ihlali olduğu görüşündeki üyeler şikâyet edilen yayınlarda herhangi bir yargı
kararı olmadığı halde şikâyetçi sendika ve yöneticileri hakkında uluorta suç isnadında
bulunulduğunu; yöneticilerin hakaret içeren ifadelerle aşağılandığını ve küçük
düşürüldüğünü savunmuştur. Bu görüşteki üyeler şikâyet edilen yayınlarda eleştiri ve
ifade özgürlüğü sınırlarının aşıldığını, şikâyet edilen hakkında Basın Meslek
İlkeleri’nin 4 ve 9’uncu maddelerini ihlalinden ‘uyarı’ kararı alınması gerektiği
görüşünü savunmuşlardır.
Yayınlarda Basanı Meslek İlkeleri’nin ihlal edilmediğini savunan çoğunluktaki üyeler
ise konunun 42 kişinin yaşamını yitirdiği maden faciası olduğuna dikkat çekerek,
şikâyetçi sendika yöneticilerinin olaydaki sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin
tartışma konusu yapılmasında kamusal yarar bulunduğunu savunmuştur. Bu
görüşteki üyeler, şikâyet edilenin gazetecilik görevini yerine getirdiğini; yayında
kullandığı bazı ifadeler hakaret ve suç isnadı olarak değerlendirmeye açık olsa da
bunların sert ve kırıcı söz olarak değerlendirilip faciada 42 üyesini kaybeden
sendikanın bu tür ifadelere katlanması gerektiğini dile getirmiştir. Üyeler bu
nedenlerle yayında kullanılan ifadelerin eleştiri sınırlarında kaldığını savunarak, basın
özgürlüğü kapsamında ‘şikâyetin yersizliği’ kararı verilmesinin uygun olacağını
belirtmiştir.
SONUÇ :
Müzakerenin tamamlanmasının ardından Yüksek Kurul oylamaya geçmiştir. Şikâyet
edilen yayınlarda Basın Meslek İlkeleri ihlal edilmediğini OY ÇOKLUĞU ile saptayan
Yüksek Kurul, OY ÇOKLUĞU ile ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ kararı almıştır.
Sonuç olarak, şikâyet edilen Elmas TV program yapımcı ve sunucusu Murat Altay
hakkında OY ÇOKLUĞU ile ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ kararı verilmiştir.