BKYK KARARI 2022-38

BASIN KONSEYİ, YENİ AKİT GAZETESİ HAKKINDAKİ ŞİKÂYETTE ‘UYARI’ KARARI VERDİ

YÜKSEK KURUL KARARI

DOSYA NO             : 2022- 38

KARAR TARİHİ : 25.10.2022

ŞİKAYET EDEN  : Tezcan Karakuş CANDAN (TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı) Konur Sokak 4/3 YENİŞEHİR / ANKARA

ŞİKAYET EDİLEN : A. İhsan KARAHASANOĞLU (Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü)
Halkalı, Merkez Mah. Dereboyu Caddesi No: 65/3 K.ÇEKMECE / İSTANBUL

ŞİKAYET KONUSU        :

YENİ AKİT gazetesinde 8.9.2022 tarihinde “Yiyen Tezcan’a değil, hakkımızı almayana da haram olsun” başlıklı haber ve “Bin tane hukukçu getirin bir tanesi de doğru der mi” başlıklı köşe yazısı ile 1.10.2022 tarihinde “M. Kemal istismarcıları” başlıklı köşe yazısı ve 2.10.2022 tarihinde “5816 Tezcan’a da işletilsin” başlıklı haberde Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.

Şikâyetçi olan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın 19.9.2022 ve 7.10.2022 tarihlerinde Basın Konseyi’ne yaptığı iki başvuru birleştirilerek değerlendirilmeye alınmıştır. Şikâyet edilen haberler ile köşe yazılarında eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarının aşıldığını savunmuştur.

Çankaya Belediyesi’ndeki memuriyetten çıkarılmasının konu edildiği haberler ve köşe yazılarında gerçeğin çarpıtıldığını ileri süren şikâyetçi, hakkında linç kampanyası başlatıldığını savunmuştur. Danıştay 1’inci Daire’nin hakkındaki soruşturma iznini kaldıran kararına rağmen, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından soruşturma sürdürülerek hakkında memuriyetten ihraç kararının hukuksuz olduğunu savunan şikâyetçi, kararın yargı denetimine açık idari karar olduğunu, ancak şikâyet edilen haber ve köşe yazılarında kesin kararmış gibi sunulduğunu vurgulamıştır.

Söz konusu haberler ve köşe yazılarının hakkında olumsuz algı yaratmak amacıyla yayınlandığını ileri süren şikâyetçi, kendisine iftira atıldığını, kişilik haklarına saldırıldığını, hakaret edilip hedef gösterildiğini belirterek, şikâyet edilen hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 4, 6 ve 13’üncü maddelerini ihlalden işlem yapılmasını talep etmiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ        :

Şikâyet başvurusu, şikâyet edilen Yeni Akit gazetesinin hem Sorumlu Yazı İşleri Müdürü hem köşe yazarı olan Ali İhsan Karahasanoğlu’na PTT aracılığı ile gönderilmiş, posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.

Şikâyet edilen, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :

Şikâyete konu “Yiyen Tezcan’a değil, hakkımızı almayana da haram olsun” başlıklı haber ve “Bin tane hukukçu getirin bir tanesi de doğru der mi?” başlıklı köşe yazısı Yeni Akit gazetesinde 8.9.2022 tarihinde; “5816 Tezcan’a da işletilsin” başlıklı haber 1.10.2022 tarihinde; “M. Kemal istismarcıları” başlıklı köşe yazısı 2.10.2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Şikâyet edilen haberler, diğer yayın organlarında yayınlanan köşe yazılarından seçmelere yer verilen gazetenin ‘Akit Arşiv’ başlıklı 11’inci sayfada yer almıştır. “Yiyen Tezcan’a değil hakkımızı almayana da haram olsun” başlıklı haberin metni, “2014 ile 2021 yılları arasında 7 yıllık sürede sadece 60 gün işe giden son 2 yılda toplam 240 gün işe gitmeyen Tezcan Karakuş Candan ‘Biz Mustafa Kemal’in memurları olarak..’ diye girmiş lafa, ‘Bu devletin bir komplosu’ diye çıkmış. Hani hak yeme tıynetimiz olsa ‘Devlet bize de komplo kursun biz de işe gitmeden maaş alalım’ diyeceği geliyor insanın, Şaka bir yana ilgililer peşine düşmez o haksız maaşları geri almazsa. Sırf Tezcan’a değil onlara da haram olsun” paragrafından ibarettir.

Aynı sayfada 2.10.2022 tarihinde “5816 Tezcan’a da işletilsin” başlıklı haberin tamamı da “Hanımefendi yılları bulan raporlar alıp işe gitmemiş, belediyenin bankamatik memurluğunu yapmış, resen ve alenen halkın parasını haksız yere cebine indirmiş, durum tespit edilip memuriyetten kovulunca ‘Artık Atatürk’ün memuruyum’ diyor. Hırsızlıktan, katillikten kovulan ‘Ben Atatürk’ün memuruyum’ dese suç da bu mu değil?” tek paragraftır.

Ali İhsan Karahasanoğlu imzalı ve yarım sayfayı kaplayan “Bin tane hukukçu getirin bir tanesi de doğru der mi?” başlıklı köşe yazısında, şikâyetçi Tezcan Karakuş Candan’ın, 2015 yılında Yeni Akit gazetesinin bir yazarı hakkında açtığı ve kazandığı tazminat davası konu edilmiştir. Yazar, bu dava sürecini anlattığı yazıda ‘iftiracı’ suçlamasında bulunduğu şikâyetçi hakkında “7 yıl önce ifşa edilen, ‘Bankamatik memurluğu’ sebebiyle daha yeni memuriyetten ihraç ediliyor” ifadesine yer vermiştir. Şikâyetçinin kendisini arayan 10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in üzüntülerini bildirip kararın yargıdan döneceğini ilettiği sözlerinin de eleştirildiği yazıda “Organize birlikteliğe bakın. Hem suçlu hem güçlü pozisyona, hem hukuku paspas edip başkalarını hukuksuzlukla suçlamaya bakın”, “Hukuku paspas edenler ortada” ifadeleri kullanılmıştır.

Yazar “M. Kemal istismarcıları!” başlıklı yazısında da şikâyetçinin, kendisi için belediyede düzenlenen uğurlama töreninde yaptığı konuşmada “Mustafa Kemal’in memuruyum” sözlerinin ‘suçunu örtbas etme girişimi’ olduğunu öne sürmüştür. Yine şikâyetçinin 2015 yılında Yeni Akit gazetesi yazarı hakkında açtığı ve kazandığı davayı gündeme getiren yazar, “PKK’lı teröristler için bile basın özgürlüğü isteyen sol cenahın Mimarlar Odası kolu Tezcan hanım sıra Akit gazetesine gelince özgürlük mözgürlük dinlemem demiş mahkemeye koşmuş” ifadelerine yer vermiştir.

Şikâyetçi, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin başkanıdır. Mesleki faaliyetlerinin yanı sıra, imar usulsüzlüklerini yargıya taşıyıp kamuoyunun gündeme getirmesiyle toplumda tanınan bir kişidir. Oda başkanlığı ve üniversite ders vermenin yanında mimar olarak görev yaptığı Çankaya Belediyesi’ndeki görevine gitmeden maaş aldığı iddiasıyla memuriyetten ihraç edilmesi haber değeri taşır, yayınlanmasında kamusal ilgi ve yarar vardır.

Şikâyet edilen haberlerde ve köşe yazılarında, şikâyetçinin görevden alınma sürecine değinilmemiştir. Okuru bilgilendirme amacından ve objektiflik ilkesinden uzak kurgulanan haber ve köşe yazılarında, İçişleri Bakanlığı’nın yargının iptal kararına rağmen soruşturma yaptığı; alınan memuriyetten ihraç kararının yargı denetimine tâbi ve iptali olası idari karar olduğu; şikayetçinin Belediye, Oda ve Üniversitedeki görevlerini idarenin ve sıralı amirlerin bilgisiyle yaptığına ilişkin savunmasının bulunduğu bilgilerine yer verilmemiştir. Bu bilgilerin bulunmaması, okurda şikâyetçi hakkında olumsuz algı yaratacak olsa da gazetecinin eleştiri ve yorum yapma hakkı kapsamında değerlendirilebilir.

Ancak haberlerde ve köşe yazılarında tekrarlanan şikayetçiye yönelik “Hem suçlu, hem güçlü”, “Resmen ve alenen vatandaşın parasını cebe indirmiş”, “PKK’lı teröristler için bile ‘basın özgürlüğü’ isteyen sol cenahın Mimarlar Odası kolu Tezcan hanım”, “Kovulunca ‘Atatürk’ün memuruyum’ diyor, hırsızlıktan kovulanlar dese suç da, bu değil mi” ifadeleriyle eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırları aşılmıştır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun yöneticisi olan şikâyetçinin mesleki kariyeri ve toplumdaki saygınlığı hedef alınmış, kişilik haklarına saldırılmış, suç isnadına, hakarete ve aşağılanmaya maruz bırakılarak etik ihlalinde bulunulmuştur.

Kamusal görev yapan ve toplumda tanınan kişiler, ağır ve sarsıcı eleştirilere tahammül göstermek durumunda olsalar da hakarete ve suç isnadına katlanmaları beklenemez.

Açıklanan bu nedenlerle şikâyete konu haberler ve köşe yazılarında Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü maddesinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilen hakkında UYARI kararı alınmasını öneririz.

YÜKSEK KURUL’UN DEĞERLENDİRMESİ :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, başvuruyu 25.10.2022 tarihinde yaptığı toplantıda görüşmüştür. Genel Sekreterlik raporunun sunumunun ardından, toplantıya katılıp açıklama yapma talebinde bulunan şikâyetçi Tezcan Karakuş Candan, salona davet edilmiş ve dinlenmiştir.

Şikâyetçi açıklamalarına Çankaya Belediyesi’nde yaptığı görevi ve memuriyetten ihraç edilmesi sürecini anlatarak başlamıştır. İçişleri Bakanlığı tarafından alınan kararın hukuki değil siyasi karar olduğunu ileri süren şikâyetçi, memuriyetten çıkarma kararının ancak görevli olduğu kurumun (belediye) yapacağı soruşturma sonunda alınabileceğini söylemiştir. Şikâyetçi, ayrıca İçişleri Bakanlığı’nın kendisi hakkında verdiği soruşturma iznini Danıştay’ın 18.5.2022 tarihli kararı ile iptal ettiğini; yargı kararı çiğnenerek Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulu’nun 6.9.2022 tarihinde memuriyetten ihraç kararı aldığını anlatmış ve belgelerini sunmuştur.

Toplantıda üyelerin sorularını da yanıtlayan şikâyetçi, İçişleri Bakanlığı’nın aldığı memuriyetten ihraç kararına gerekçe gösterilen izinsiz ve özürsüz işe gitmemek gibi bir durumun söz konusu olmadığını söylemiştir. Belediyedeki görevinin yanında Mimarlar Odası Şube Başkanı olduğunu ve üniversitede ders verdiğini anlatan şikâyetçi bu 3 görevi de Belediye Başkanının onayı ile yaptığını ifade etmiştir. Belediyenin kurumlarla ortak projeler hazırlayıp uyguladığını, kendisinin proje yöneticisi olarak dışarıda da görev yaptığını anlatan şikâyetçi, “Bu nedenle işyerim ‘İmzasını aramıyorum’ diyor. İzinsiz işe gitmeme söz konusu değil” demiştir. Üyelerin, cevap yazısı gönderip göndermediğini sorması üzerine şikâyetçi, daha önce bu yöndeki talepleri karşılanmadığı için bu kez cevap ve düzeltme yazısı göndermediğini söylemiştir.

Başvurusundaki talepleri yineleyen şikâyetçinin salondan ayrılmasının ardından, Yüksek Kurul dosyanın müzakeresine geçmiştir. Söz alan üyeler şikâyet konusu köşe yazısı ve haberlerde etik ihlali olup olmadığı konusunda farklı görüş savunmuştur.

Etik ihlali olmadığı görüşünü savunan üyeler, şikâyet edilenin kendi imzasıyla yayınladığı şikâyet konusu iki köşe yazısında da eleştiri ve yorum yapma hakkını kullandığını, bunun gazetecinin ifade özgürlüğü olduğunu savunmuştur. Genel Sekreterlik raporunda ‘haber’ olduğu belirtilen şikâyet konusu diğer iki yazının eleştiri/kritik yazısı olduğunu söyleyen üyeler, yayınlandığı sayfayı ve üslubu dikkate alarak bunların da köşe yazısı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu görüşteki üyeler, kamusal görev yapan şikâyetçiye yönelik ağır ve sarsıcı ifadeler kullanılabileceğini, bu nedenle şikâyet konusu yazıların eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarında kabul edilmesi gerektiğini söylemiştir.

Yüksek Kurul’da çoğunluk ise şikâyet edilen dört yazıdan ikisinin eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarında kabul edilebileceğini, ancak hem “5816 Tezcan’a da işletilsin”, hem “M. Kemal istismarcıları” başlıklı yazılarda etik ihlali olduğu görüşünü savunmuştur. Gazetecinin eleştiri ve yorum yapma hakkı bulunduğunu söyleyen üyeler, ancak söz konusu yazılardaki hakaret ve suç isnadının eleştiri ve ifade özgürlüğü olmadığını vurgulamıştır. Bu görüşteki üyeler, söz konusu yayınlarda şikâyetçinin terör örgütü savunucusu ve halkın parasını çalan kişi olarak gösterilmesinin, kamusal görev yapan bir kişi için ağır suç isnadı olduğunu vurgulamış ve etik ihlali olarak değerlendirmesini talep etmiştir.

SONUÇ :

Müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçmiştir. “M. Kemal istismarcıları” ve “5816 Tezcan’a da işletilsin” başlıklı yazılarda Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan ve iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü maddesinin ihlal edildiğini OY ÇOKLUĞU ile saptayan Yüksek Kurul, şikâyet edilen hakkında OY ÇOKLUĞU ile UYARI kararı almıştır.

Şikâyet edilen Yeni Akit gazetesi köşe yazarı ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu hakkına, Basın Meslek İlkeleri’nin 4’üncü maddesini ihlalden OY ÇOKLUĞU ile UYARI kararı alınmasına karar verilmiştir.