BKYK KARARI 2021-45

BASIN KONSEYİ, GAZETECİ ALİ RIZA TIĞ HAKKINDAKİ ŞİKÂYETTE ‘KINAMA’ KARARI VERDİ

DOSYA NO         :  2021- 45

KARAR TARİHİ : 29.12.2021

ŞİKAYET EDEN  :  Alev UZUNBAŞ (tempogazetesi.com sahibi)
Acılık Caddesi Alpaslan Sokak Özsoy İşhanı Kat:2 ZONGULDAK

ŞİKAYET EDİLEN :  Ali Rıza TIĞ (Pusula gazetesi ve pusulagazetesi.com.tr sahibi)
Meşrutiyet Mahallesi Kadırga Caddesi. No:7 Daire:45 ZONGULDAK

ŞİKAYET KONUSU        :

Zonguldak’ta yerel tempogazetesi.com haber sitesinin sahibi Alev Uzunbaş, 17.11.2021 tarihinde yaptığı başvuruda, yerel Pusula gazetesinin sahibi Ali Rıza Tığ’ın hem basılı gazetede hem pusulagazatesi.com.tr’de kendisi hakkında iftira ve hakaret içeren yazılar yayınladığını ve Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal ettiği iddiasıyla şikâyette bulunmuştur.

Kentte 22 yıldır gazetecilik yaptığını belirten şikâyetçi, zimmet suçundan yargılanan bir ilçe belediye başkanının, beraat edebilmek için bilirkişiye 100 bin lira rüşvet verdiği haberini geçtiğimiz aylarda tempogazetesi.com’ da yayınlamasının ardından, meslektaşı Ali Rıza Tığ’ın kendisini hedef alan yazılara başladığını iddia etmiştir. Şikâyetçi, başvurusunda özetle şu ifadelere yer vermiştir:

Bu haberimin ardından Ali Rıza Tığ, birkaç gün sonra algı operasyonlarına başlayarak, haberlerin arkasında bir işadamının olduğunu, benim de kalemimi bu işadamlarına kiraladığımı ima eden isimsiz ancak toplumun anlayacağı bir şekilde yazmaya başladı.

Ben de kendisinin toplumu yanıltmaya, yaptığım haberleri çarpıtmaya yönelik algı oluşturduğunu yazmaya başladım ki, Ali Rıza Tığ her zamanki gibi yine isimsiz, bel altı, ahlaksız yazılarla, ‘Genel or…’, ‘Hayat kadını’, ‘Kötü Kadın’, ‘Evli adamlarla yatan kadın’, ‘Oturak alemcisi kadın gazeteci’, ‘Nerede içtiği, nerede yattığı, nerede kalktığı belli olmayan kadın’ şeklinde imalı ancak periyodik olarak beni hedef alarak iğrenç yazılarını sürdürdü.

Yaklaşık 2 aydır ben de Ali Rıza Tığ’ın ahlaksız yazılarına bir son vermesi minvalinde birçok yazı kaleme aldım. Ben Ali Rıza Tığ’ın adını vererek yazarken o isimsiz ancak karşılıklı yazıştığımız için beni hedef alan bel altı, iğrenç yazılarını sürdürdü.

Yargıya başvurduğumda savcıya ‘Ben onu kast etmedim’, ‘Üzerine alınmış’ diye ifadeler vererek hep ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı aldırıyor.”

Ali Rıza Tığ’ın ‘Porno yıldızı’, ‘Çıngıraklı yılan taze dul’, ‘Acılık çocuğu’, ‘dolandırıcı’, ‘tefeci’ ifadelerini kullanarak kentteki gazeteci, siyasetçi, işadamı ve kamu görevlisi kişilere itibar suikastında bulunduğunu da öne süren şikâyetçi, “Bu yazıları karşısında haklarımızı arayamadığımız Ali Rıza Tığ hakkında Basın Konseyi’nin gerekli işlemi yapmasını talep ediyorum” demiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ :

Şikâyet başvurusu 22.11.2021 tarihinde şikâyet edilen Pusula gazetesi ve pusulagazetesi.com.tr internet haber sitesi sahibi Ali Rıza Tığ’a PTT aracılığı ile gönderilmiş, posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.

Süresi içinde yanıt veren şikâyet edilen, başvurudaki iddiaları reddetmiştir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

ŞİKÂYET EDİLENİN YANITI :

Ali Rıza Tığ, 24.11.2021 tarihinde gönderdiği yanıtta iddialarını reddetmiş; kendi yöneticisi olduğu gazetede mesleğe başlayan şikâyetçi Alev Uzunbaş’ın üzerinde emeği olduğunu savunarak şu ifadelere yer vermiştir:

Zonguldak basınında Alev Uzunbaş ile birlikte hareket eden kişilerin hakkımda yazdığı yazıları okusanız, bu şikâyetin ne kadar yersiz, haksız ve hadsiz olduğunu anlarsınız. Şahsıma, aileme yönelik attıkları akıl almaz iftiralar yenilir yutulur değil. Bunları şikâyetçinin internet sitelerinde bulabilirsiniz.

İşadamlarına, belediye başkanlarına yönelik yaptıkları belden aşağı yayınlar bir gazeteciye, özellikle bir kadın gazeteciye asla yakışmaz. Alev Uzunbaş’ın tempogazetesi.com adlı internet sitesine girseniz, köşe yazılarına baksanız, bir kadın nasıl böyle şeyler yazabiliyor diye düşünür, yüzünüz kızarır.

Alev Uzunbaş, evli bir meslektaşımızın boşanmasına neden oldu ve onunla evlendi. İkinci evliliğini yine böyle biriyle yaptı. Ben bu durumu yazdığımda hakaret ettiğimi düşünüyor. Oysa ben sadece ama sadece gerçekleri yazıyorum. Benim şikâyetçi hakkında hakaretim söz konusu değildir. Her yazdığım yazıyı üzerine alıp savcılığa şikâyet etmesini ilginç buluyorum.

Kadın satıcısına ‘Pe…venk’ diyorum. Nitelikli dolandırıcıya ‘Nitelikli dolandırıcı’ diyorum. Tefeciye ‘Tefeci’ diyorum. Acılık Semti’nde oturan birine ‘Acılık çocuğu’ diyorum. Evli kişilerle birlikte olan kadınlara ‘Evli erkeklerle birlikte olan’ diyorum. Boşanmış bir kadına ‘dul’, yeni boşanmış bir kadına ise ‘taze dul’ diyorum. Ve bunları asla isimlendirmiyor, kişileri toplum içinde küçük düşürmüyorum.

Yaptığımız haberlerden canı yanan herkes bize iftira attı. Ama biz, 31 yıldır sürdürdüğümüz bu mesleğimize hiç leke sürmedik. Bize iftira atan meslektaşlarım dahil hapis cezası aldılar, cezaevine girdiler. Ben bu tür haberlerin tümünü bilgi ve belge ile yazdım. Hiçbirinden ceza almadım.

Şikâyetçinin Basın Konseyi’ni, Zonguldak’taki basın/rant kavgasına ve çirkin işbirliğine alet etmek istendiğini de öne süren şikâyet edilen, Yüksek Kurul üyesi Ali Ayaroğlu’nun Zonguldak’ta gazetecilik yapması nedeniyle taraflı olacağını düşündüğü için alınacak karara katılmamasını da talep etmiştir.

GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :

Şikâyetçi ve şikâyet edilen Zonguldak’ta gazetecidir. Şikâyetçi Alev Uzunbaş, tempogazetesi.com internet haber sitesinin; şikâyet edilen Ali Rıza Tığ da Pusula gazetesi ve pusulagazetesi.com.tr’nin sahibidir.

Şikâyete konu Ali Rıza Tığ imzalı köşe yazılarından, başvurunun yapıldığı tarihten 2 ay öncesini kapsayan sürede yayınlananlar incelenmiş; daha eski tarihliler süre aşımı nedeniyle değerlendirme dışında tutulmuştur. İncelenen köşe yazıları tarih sırasına göre Genelev kapatılmasaydı; Taze dulun ilişkisi; Git önce tavuğu çalanı bul; Mobese mobese koydum seni kafese; Küçük sinekler; Hazreti Osman, hazreti Alev; Ya yeni bir yol bul ya yeni bir koca bul; Madem savaş sürecek ve Asfalt Necla başlıklı yazılardır. Ayrıca ek şikâyetle gönderilen Sutyen bel altına değil, bel üstüne takılır Alev başlıklı yazı da incelenmeye dahil edilmiştir.

Şikâyet konusu bu yazılarda kullanılan ‘Fala baktırdım, bir kadın düşmanım daha varmış! İnce uzun boylu, uzun bacaklı, küçük memeli’, ‘Bak çıngıraklı yılan, sen böyle arsız yüzsüz bir kadınsın işte’, ‘İkinci kocasından ayrılınca kafayı bize takan, günlerdir hakkımızda yazı yazan kadın’, ‘Adamlar hem gazetenizi, hem seni aldılar, iki kocanı kapının önüne koydular, gazeteyi kapattılar’, ‘Ya yeni bir yol bul, ya yeni bir koca bul’, ‘Daha 20 yaşında bile değildi, kırtasiyenin son katında evli ve üç çocuklu, babası yaşında adamla yakalamıştım, düzgün bir insan olacaksan işine dön demiştim’, ‘Hayatta bekar bir sevgilisi olmamış kişi, olmuş başımıza ahlak bekçisi’, ‘Kadın şirazesini kaybetti, tedaviye ihtiyacı var’, ‘Genelev isminin bu köşede yazılmasından rahatsızlık duyanlar var. Asfalt Necla’mız vardı, adını yazmaktan imtina ettiğim kadınlardan daha namusluydu’ ifadeleri sorunlu ifadelerdir.

Bu yazılarda isim yazılmasa da verilen bilgiler ve tanımlamalar, şikâyetçi ve onunla birlikte hareket eden diğer meslektaşlarını hedef alındığı açıkça anlaşılmaktadır. Küçük bir çevrede bu tanımlamalar, üstelik şikâyetçi ve şikâyet edilenin karşılıklı yazılarının sürekliliği; isim olsa da yazılarda kimin ve kimlerin kastedildiği hem medya mensupları hem okur tarafından bilinmektedir.

Şikâyet konusu bu köşe yazılarına, şikâyetçi Alev Uzunbaş da sahibi olduğu tempogazetesi.com ‘da benzer üslupta ve Ali Rıza Tığ’ın açıkça adını belirterek karşılık vermiştir. Bu yazılar, Sakın beni yaralı bırakmayın; İstihbarat servisi özel fotoğraflar; Yalan makinesi; Porno yıldızı; Her şey adikodu ile başladı; Şifre: aşk seks toplu konut; Organize kötülük başlıklarıyla yayınlamıştır.

Şikâyetçinin yazılarında kullandığı ‘31 yıldır bel altı ahlaksız imalarla itibar cellatlığı yapan Ali Rıza Tığ’ın bu ahlaksız yazılarına son vermesi için çağrıda bulunuyoruz’, ‘Ali Rıza Tığ’ın IQ’su mu yüksek, yoksa narsistlik, kişilik bozukluğu hastası mı’, ‘Fıkralarında seks, bel altı imalı iftiralarla insanları zan altında bırakan yaratık’, ‘Bize zekası göğüs bedeninden küçük gazeteciler diyor. Bir daha sutyen almaya giderken eşi Burçin hanımı da davet edeceğim’, ‘Bir Zonguldaklı olarak 900 metre uzunluğu 50 metre genişliği caddede korumasız gezemiyorsun’, ‘Yaz, Ali Rıza yaz. Millet magazin okurken Sabri Tığ milyonluk ihaleleri götürsün’, ‘Diz kapağı ile bel arasında yazmaya devam et’, ‘İmalı yazıların arkasına saklanacak kadar cesur, devletin verdiği koruma polisi ile gezecek kadar özgürsün’, ‘İmalı yazılarına yelleniyorum diyorsun ya, yellenmeye devam et. Allah seni yellendirsin’, ‘Adamlık cetvelle ölçülmüyor. Kıvırtan erkeklere göre ölçü aleti henüz icat edilmedi’, ‘IQ’su yüksek, cinsel içerikli yazılardan beslenen ruhunu ortaya koyan büyük üstat Ali Rıza Tığ ile yargı karşısında hesaplaşacağız’ ifadeleri kullanılmıştır.

Taraflar arasında halen köşe yazılarında çekişme devam etmektedir. 9 Aralık günü Ali Rıza Tığ’ın pusulusagazetesi.com.tr’de ‘Son Dakika’ anonsu ile aat 20.28’de yayınlanan “Otelde sutyenini unutan genç kadın kısa sürede gündem oldu” haberine, Alev Uzunbaş tempogazetesi.com saat 21.54’de “Sutyeni otelde hangi kadın unuttu Ali Rıza” diye karşılık vermiş, saat 22.51’de pusulagazetesi.com.tr bu kez “Sutyen bel altına değil, bel üstüne takılır Alev” başlığı iye “Bayağılaşan Alev Uzunbaş Fennibay’ın, Pusula’nın haberciliğini eleştirmesi manidar” cevabını vermiştir.

Şikâyet edilen yazılarla ilgili yargı süreci ve hukuksal açıdan suç olup olmadığı; kentteki gazeteciler arasında gruplaşmalar ve basın/rant kavgası iddiaları; yayın organlarının hangi siyasi görüşün, iş insanının ve bürokratın yanında yer aldığı Basın Konseyi’nin konusu değildir. Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun görevi şikâyet konusu yazılarda etik denetim yaparak, Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edilip edilmediğini saptayıp, gerekli kararı almaktan ibarettir.

Şikâyet edilen köşe yazılarında öncelikle görüş açıklama ve halkın haber alma hakkı gözetilmemiştir. Eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırları aşılmış, adı açık yazılmadan ancak toplumda kim olduğu bilinecek tanımlamalarla şikâyetçi hedef alınarak özel yaşamına, kişilik haklarına, toplum içindeki saygınlığına ve mesleki kariyerine saldırılmıştır.

Aynı şekilde şikâyetçinin tempogazetesi.com’da şikâyet edilen hakkında yayınladığı benzer üsluptaki köşe yazılarında da yine görüş açıklama ve halkın haber alma hakkı gözetilmemiş, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırları aşılarak özel yaşam ve kişilik hakları hedef alınmıştır. Bu nedenle etik denetimin sadece şikâyet edilen açısından yapılması, seviye olarak asla kalem kavgası denilmeyecek karşılıklı yazılarda şikâyetçinin etik ihlali yapmadığı algısını oluşturacaktır. Bu nedenle şikâyet edilen ile birlikte şikâyetçi hakkında da karar alınması uygun olacaktır.

Açıklanan bu nedenlerle, şikâyet edilen köşe yazılarında Basın Meslek İlkeleri’nin “Yayınlarda hiç kimse ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel ve zihinsel engeli, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz” şeklindeki 1’inci;

Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;

Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında yayın konusu yapılamaz” şeklindeki 5’inci maddelerinin ihlal edildiği maddesinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilen hakkında ‘Kınama’ kararı alınmasını öneririz.

Şikâyetçinin benzer üsluptaki köşe yazılarında da Basın Meslek İlkeleri’nin aynı maddelerini ihlal edildiği; cevap verir konumda olması ve açık isim yazmasının hafifletici neden kabul edilerek hakkında ‘uyarı’ kararı alınmasını öneririz.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 29.12.2021 tarihinde pandemi koşulları nedeniyle video konferansla yaptığı toplantıda şikâyet başvurusunu görüşmüştür. .

Genel Sekreterin hazırladığı raporunu sunmasının ardından, şikâyetçinin Zonguldak’ta gazetecilik yaptığı için taraflı olacağı gerekçesiyle reddettiği Yüksek Kurul üyesi Ali Ayaroğlu, Basın Konseyi Çalışma Kuralları ve Başvuruları Değerlendirme Usulleri’nin 18’inci maddesi görüşmeden çekilmiş ve Yüksek Kurul’da dosyanın müzakeresine geçilmiştir.

Yüksek Kurul, Genel Sekreter’in raporunda tarafların birbirlerini hedef alan köşe yazılarında kalem kavgası denilemeyecek seviyesiz üslup kullandıkları; sadece şikâyet edilen hakkında karar alınıp yaptırım uygulanması durumunda, şikâyetçinin etik ihlali yapmadığı algısı oluşacağı endişesine katılmış ve bu konuda usul tartışması açmıştır.

Söz alan üyeler, şikâyete konu Pusula gazetesi ve pusulagazetesi.com.tr’de şikâyetçiye yönelik yayınlanan köşe yazıları kadar olmamakla birlikte, şikâyetçinin de sahibi olduğu tempogazetesi.com’da şikâyet edilene yönelik yayınladığı köşe yazılarının gazetecilik etiği ile asla bağdaşmadığını dile getirmiştir. Buna karşın tüzük gereği Yüksek Kurul’un sadece usulüne uygun yapılan başvuru kapsamında karar almak durumunda olduğuna dikkat çeken üyeler, şikâyetçi hakkında da usulüne uygun başvurulduğunda gerekli kararın alınmasının her zaman mümkün olduğunu söylemiştir. Bu üyeler, şikâyet edilenin hakkındaki iddialara yaptığı savunmada, şikâyetçinin kendisi hakkında yazdığı köşe yazılarına atıfta bulunarak yakınmasının, Basın Konseyi Çalışma Kuralları ve Başvuruları Değerlendirme Usullerine göre uygun şikâyet başvurusu olarak kabul edilemeyeceğini de vurgulamıştır.

Bazı üyeler ise bu görüşe katılmamış, iki tarafın da gazetecilik yapmayı bir yana bırakıp, cinsiyetçi, bel altı ve utanç verici ifadelerle kaleme aldıkları köşe yazılarında ağır etik ihlali yaptıklarını dile getirmiştir. Bu ilişki sarmalında birinin diğerinden geri kalmadığını; hem şikâyet edilen hem de şikâyetçi hakkında karar alınmasını isteyen üyeler, tüzükte olmasa da Yüksek Kurul’un karar alıp içtihat oluşturmaya yetkili olduğunu savunmuştur.

Yerel medyada rant kavgasından kaynaklanan ve giderek artan gazetecilik dışı bu tür olaylarla Yüksek Kurul’un meşgul edildiği, ancak bunları görmezden gelip, yok saymanın mümkün olmadığı üyeler tarafından ifade edilmiştir.

Usul tartışması sonunda, Yüksek Kurul’da, şikâyet dosyasının başvuru kapsamında görüşülüp sadece şikâyet edilen hakkında karar verilmesi; usulüne uygun başvuru yapılması halinde şikâyetçi hakkında benzer karar alınabileceği görüşü benimsenmiştir.

Yüksek Kurul, şikâyet konusu köşe yazılarının asla eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında olmadığı; cinsiyetçi, bayağı ve utanç verici ifadeler ve üslup kullanıldığı; şikâyetçinin özel hayatına, aile mahremiyetine ve kişilik haklarına saldırıldığı; kadın gazetecinin cinsiyeti nedeniyle aşağılandığı görüşünde birleşmiştir. Şikâyet edilen kınanmayı şiddetle hak ettiğini belirten üyeler, Yüksek Kurul’un tüzük gereği alabileceği en ağır karar olan ‘kınama’ kararı alınmasında görüş birliğine varmıştır.

Müzakerenin tamamlanmasının ardından Yüksek Kurul’da yapılan oylamada, şikâyet edilen köşe yazılarında Basın Meslek İlkeleri’nin “Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel ve zihinsel engeli, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz” şeklindeki 1’inci;

Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;

Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında yayın konusu yapılamaz” şeklindeki 5’inci maddelerinin ihlal edildiğini OY BİRLİĞİ ile saptanmış; yine OY BİRLİĞİ ile ‘Kınama’ kararı alınmıştır.

SONUÇ: Zonguldak’ta yayınlanan Pusula gazetesi ve pusulagazeticisi.com.tr sahibi Ali Rıza Tığ hakkında, meslektaşı Alev Uzunbaş’ı hedef alan köşe yazılarında Basın Meslek İlkeleri’nin 1’inci, 4’üncü ve 5’inci maddelerini ihlal etmesi nedeniyle OY BİRLİĞİ ile KINAMA kararı verilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın