BASIN KONSEYİ, YENİÇAĞ GAZETESİ HAKKINDA YAPILAN ŞİKAYETTE ‘KINAMA’ KARARI VERDİ
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2021- 12
KARAR NO : 7.04.2021
ŞİKAYET EDEN : Bursa Tabip Odası (BTO Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan)
(Odunluk Mahallesi Akademi Caddesi No: 8 A-2 Blok Kat:2 NİLÜFER/BURSA)
ŞİKAYET EDİLEN : Fatin YARDIM (Yeniçağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni)
(Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 YENİBOSNA / İSTANBUL)
ŞİKAYET KONUSU :
Yeniçağ gazetesinde 18.02.2021 günü yayınlanan ‘Kayıp doktorun kan donduran intiharı’ başlıklı haberde Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikayette bulunulmuştur.
Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, Basın Konseyi’ne 25.02.2021 tarihinde gönderdiği şikayet başvurusunda, söz konusu haberde Dr. Mustafa Yalçın’ın intiharıyla ilgili detayların verildiği, intihar yönteminin anlatıldığı, olay yeri ve ceset fotoğrafı kullanıldığını belirterek şu ifadelere yer vermiştir:
“Merhum meslektaşımızın nasıl intihar ettiğinin detayları anlatılmış ve fotoğraf kullanılmıştır. Geride bıraktığı mektup, haber sınırlarını aşan okuyucuyu etki altında bırakacak genişlikte verilmiştir. Etik ilkelerin göz ardı edildiği haberde ayrıca ailesi ve yakınları ile meslektaşlarını rencide edici bir üslup kullanılmıştır. Bu konuda Bursa Tabip Odası, yazılı ve görsel basına bir çağrı bir çağrıda da bulunmuştur.
Yeniçağ gazetesi hakkında Basın Meslek İlkeleri’ni ihlalden işlem yapılmasını talep ediyoruz.”
Şikayetçi, Dünya Sağlık Örgütü’nün, intihar haberlerinin nasıl verileceğine ilişkin olarak 2004 yılında yayınladığı 7 maddelik ‘Yazılı ve görsel medyaya çağrımızdır’ başlıklı bildiriyi de dilekçesine eklemiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ :
Şikayet başvurusu, Yeniçağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Yardım’a 12.03.2021 tarihinde PTT aracılığı ile gönderilmiş ve posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.
Şikayet edilen, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş, taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :
Şikayet konusu ‘Kayıp doktorun kan donduran intiharı’ başlıklı haber 18.02.2021 tarihinde Yeniçağ gazetesinin 3’üncü sayfasında yayımlanmıştır. Haberde biri intihar eden doktoru kamp çadırı önünde gösteren arşiv fotoğrafı olmak üzere 3 fotoğraf kullanılmıştır. Diğer fotoğraflarda ise olay yeri ve karlar altında ceset ve ağaca bağlanarak intiharda kullanılan serum şişesi görülmektedir.
‘Damarına serum bağlayıp karlara yattı’ üst başlığı atılan haberde kullanılan iki spottan birinde ‘Bursa’da evden çıkıp kaybolduktan sonra ekipler tarafından Uludağ’ın her yerinde gün boyu aranan doktordan acı haber geldi. İntihar ettiği anlaşılan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde görevli kalp cerrahı doktor Mustafa Yalçın’ın (35), ormanlık alanda karların altında cansız bedeni bulundu’ ifadeleri yer almıştır. Diğer spotta ise ‘Karların yarım metre altında cansız bedini bulunan Mustafa Yalçın’ın, öldürücü serumu damarına bağlayıp karların üzerine yattığı yerde 4 yıl önce kamp çadırı kurup poz verdiği ortaya çıktı’ denilmiştir.
Haberde, Dr. Mustafa Yalçın’ın sabah saat 08.00’de “Kayak yapmaya gidiyorum” diyerek otomobiliyle evden ayrıldığı, kendisinden haber alamayan yakınlarının, polis ve jandarmaya durumu bildirmesi üzerine arama çalışması başlatıldığı; Plaka Tanıma Sistemi’nden (PTS) aracın Uludağ Yoluna gittiğinin görüldüğü belirtilmiştir. Otomobilin Uludağ Yolu 11’inci kilometrede terkedilmiş bulunduğu, buraya 1 kilometre uzaklıkta ormanlık alanda Dr. Mustafa Yalçın’ın cansız bedeninin yarım metre kar altında bulunduğu anlatılan haberde, doktorun potasyum ve çeşitli ilaçlardan karışım yaptığı serumu damar yoluna bağlayıp intihar ettiğinin saptandığı ifadelerine yer verilmiştir.
İntihar eden doktorun ailesine ve yakınlarına 5 sayfalık intihar mektubu bıraktığına da yer verilen haberde, bu mektuptan sadece “Ölümümden kimse kendini sorumlu tutmasın. Ben bu hayattan keyif almıyorum. Artık yaşamak istemiyorum” ifadeleri aktarılmıştır.
Şikayetin konusu, Bursa’da bir üniversite hastanesinde çalışan ve dolayısıyla kamu görevlisi olan bir doktorun intiharıdır. Dr. Mustafa Yalçın, kayak yapmaya gideceğini söyleyerek sabah evinden çıktıktan sonra bir daha haber alınamamış; yakınlarının kayıp başvurusu yapması; arama çalışmalarında Uludağ yolunda otomobilini terk ederek 4 yıl önce kamp yaptığı yerde cansız bedeninin bulunduğu kamuoyunca yakından izlenmiştir.
İntihar haberlerinin yayınlanmasının etik ihlali teşkil edip etmediği gazetecilikte öteden beri tartışılmaktadır. Bazı yayın organları intihar haberlerini ilkesel olarak yayınlamazken, intihar eden kişinin kamuoyunda tanınması ya da kamusal görevde bulunması gibi bazı koşullar söz konusu olduğunda intiharlar genel olarak medyada yer almaktadır.
Basın Konseyi’nin Basın Meslek İlkeleri’nde her ne kadar intihar haberlerinin yayınlanmasını doğrudan engelleyen bir madde olmasa da, haberin üslubu ile kurgu yapılması ve veriliş biçimi, Basın Meslek İlkeleri ihlaline yol açabilmektedir. Etik açıdan intihar haberlerinde haber verme sınırının aşılmaması; intihar eden kişiyle aynı durumda olan ve intihara meyilli bireyler için yol gösterici ve özendirici olacağı için kullanılan malzemeler ve yöntemin detaylı olarak anlatılmaması; okuyucuyu ve toplumu sarsacak kurgu ve üsluptan kaçınılması; olay yeri ve ceset fotoğraflarının kullanılmaması gerekmektedir. İntihar haberlerinde olay yeri ve ceset fotoğrafı kullanılması aynı zamanda Basın Kanunu’nda suç teşkil etmektedir.
Şikayet konusu ‘‘Kayıp doktorun kan donduran intiharı” haberinde her ne kadar okuyucuyu etki altında bırakacak dramatik bir kurgu ve üslupla kaçınılmış olsa da intihar yöntemi ve kullanılan malzemenin anlatılması; olay yeri ve ceset fotoğrafının kullanılması etik ihlali olarak değerlendirilmelidir.
Açıklanan bu nedenlerle, şikayet konusu haberde Basın Meslek İlkeleri’nin “Gazeteci, şiddet, nefret, zorbalık ve ayrımcılığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapamaz” şeklindeki 13’üncü maddesinin ‘insani değerleri incitici’ yönünden ihlal edildiği kanaatindeyiz ve şikayet edilen hakkında ‘UYARI’ kararı verilmesini öneririz.
DEĞERLENDİRME :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, pandemi koşulları nedeniyle 7.04 2021 günü video konferans yöntemiyle yaptığı toplantıda şikayet dosyasını ele almıştır. Şikayet başvurusundaki iddiaları ve şikayet edilen haberi inceleyen Yüksek Kurul, Genel Sekreter tarafından okunan raporu dinledikten sonra konuyu müzakere etmiştir.
Söz alan Yüksek Kurul üyelerinden çoğu, şikayet konusu haberde etik ihlali olduğu yönünde görüş açıklarken, bazı üyeler ise ihlal olmadığını dile getirmiştir. İhlal olmadığını söyleyen üyeler, intihar eden kişinin, kamu görevlisi bir hekim olduğunu ve kendisini intihara sürükleyen nedenleri dile getiren mektup bıraktığını, bunların kamuoyu tarafından bilinmesi için haber olarak yayınlanması gerektiğini savunmuştur.
Haberde etik ihlali olduğu görüşündeki üyeler de kamusal görev yapan bir kişinin kaybolması ve intihar etmesinin haber değeri taşıdığı görüşüne katılmakla birlikte, intihar haberlerinin belli ölçütler dikkate alınarak ve hassasiyet gösterilerek yayınlanması gerektiğini dile getirmiştir. İntihar haberlerinde haber verme sınırının aşılmaması; intihar eden kişiyle benzer durumdakileri kişiler için yol gösterici olabileceğinden intiharda hangi yöntem ve malzemenin kullanıldığına yer verilmemesi gerektiğini vurgulayan bu üyeler, şikayet konusu haberde bunların göz ardı edildiğini söylemiştir. Bu üyeler, şikayet konusu haberde, intihar edenin cesedi olduğu anlaşılan karlar içerisinde yatan insan bedeninin ve ağaca asılı serum şişesinin daire içine alındığı fotoğrafların hiçbir kamu yararı olmadığı halde yayınlanmasının ağır etik ihlali olduğunu savunmuştur.
İntihar haberlerinde ceset fotoğrafı kullanılması, intihar yönteminin ve kullanılan malzemenin yazılmasının etik ihlali olduğunu söyleyen hukukçu üyeler , bunun aynı zamanda Basın Kanunu’nda suç teşkil ettiğine ve cezai yaptırım gerektirdiğine dikkat çekmiştir.
Yüksek Kurul’da, şikayet konusu haberde Genel Sekreterlik tarafından Basın Meslek İlkeleri’nin sadece 13’üncü maddesinin ihlal edildiği önerisinin yeterli olmadığını dile getirmiştir. Bu üyelerin teklifiyle, adli vaka olduğu için sadece soruşturma dosyasında bulunması gereken ve kamuya gösterilmesinde hiçbir yarar bulunmayan olay yeri ve ceset fotoğrafı kullanılmasıyla da 7’inci maddenin de ihlal edildiği tartışılmış, üyelerin çoğunluğunca kabul görmüştür.
SONUÇ :
Yüksek Kurul müzakere sonunda, Yeniçağ gazetesinde yayınlanan “Kayıp doktorun kan donduran intiharı” başlıklı haberde, Basın Meslek İlkeleri’nin “Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı gerekmedikçe yayınlanamaz” şeklindeki 7’nci maddesi ile
“Gazeteci, şiddet, nefret, zorbalık ve ayırımcılığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapamaz” şeklindeki 13’üncü maddesinin ihlal edildiğini OYÇOKLUĞU ile saptamıştır.
Yüksek Kurul’da yapılan oylamada;
a) Şikayet başvurusunun kabulüne,
b) Şikayet konusu haberde Basın Melek İlkeleri’nin iki maddesinin ihlal edildiğine OY ÇOKLUĞU ile; Yeniçağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Yardım hakkında ‘KINAMA’ kararı verilmesine yine OY ÇOKLUĞU ile karar vermiştir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.