BKYK KARARI 2020-36

BASIN KONSEYİ, SÖZCÜ YAZARI MURAT MURATOĞLU HAKKINDA ‘UYARI’ KARARI ALDI

YÜKSEK KURUL KARARI

DOSYA NO                      :  2020- 36

KARAR TARİHİ : 21.10.2020

ŞİKAYET EDEN              :  Prof. Dr. Mehmet HABERAL
(Başkent Üniversitesi Rektörlüğü /ANKARA)

VEKİLİ               : Av. Faik Fergün ÖZBAL
Cinnah Caddesi Kuloğlu Sokak 21/E Daire: 2 ÇANKAYA/ ANKARA)

ŞİKAYET EDİLEN           :  Murat TURAN (Murat MURATOĞLU)
(Maslak Mh. Dereboyu Cd. Meydan Sk. Viko Giz Plaza No:3 Kat: 17 Daire:57-60 SARIYER/İSTANBUL)

ŞİKAYET KONUSU         :

Halk TV’de yayınlanan Ayşenur Arslan’ın ‘Medya Mahallesi’ programında 5 Ekim 2020 günü katılan Sözcü gazetesi ekonomi yazarı Murat Turan (Murat Muratoğlu) hakkında, MHP Milletvekili Erkan Haberal üzerinden babası Prof. Dr. Mehmet Haberal’a yönelik küçük düşürücü sözler söylediği iddiasıyla şikayette bulunulmuştur.

Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın vekili Av. Faik Fergün Özbal, canlı yayınlanan programın CD’sini de ekleyip 7 Ekim 2020 tarihinde Basın Konseyi’ne yaptığı şikayet başvurusunda, şu ifadelere yer vermiştir:

1- Halk TV’de Ayşenur Arslan’ın Medya Mahallesi programında müvekkilimin oğlu MHP Milletvekili Erkan Haberal’ın şoförü ile ilgili bir konuyu anlatırken, ‘Ben Mehmet Haberal’ı severdim. Ama kendi çocuğuna bu terbiyeyi verememişse kusura bakmasın boşu boşuna yıllarca üniversite sahibi olmuş. O kadar öğrenci yetiştireceğine kendi oğlunu yetiştirseydi’ şeklinde beyanda bulunmuştur.

Müvekkilimin habere konu olayla hiçbir ilgisi yokken, gazeteci Murat Turan’ın müvekkilimi hedef alan sözleri açıkça Basın Meslek İlkeleri’ne aykırılık teşkil etmektedir. Öncelikle eski bakanlardan Zeki Ergezen’in Ankara Hacı Bayram Veli Camisinde kılınan cenaze namazı sırasında otoparkta görevli ANFA görevlisine çarpanın müvekkilimin oğlu Erkan Haberal olmadığı, hatta olay sırasında Erkan Haberal’ın aracın içinde dahi bulunmadığı görüntülerde sabitken, 48 yaşındaki oğlu üzerinden müvekkilin evladını terbiye edemediği yolundaki sözlerin basın ilkeleri ile dürüst ve ilkeli yayıncılıkla bağdaşır bir yanı bulunmamaktadır.

2- Sözcü gazetesinde ekonomi yazarlığı yapan ve Halk TV’de Ayşenur Arslan’la ekonomik konularla ilgili yayın yapan Murat Turan’ın (Muratoğlu) gazetecilik alanı ile hiçbir ilgisi olmayan bir konuda müvekkilin kişilik haklarına, aile kurumuna suçlamalar yöneltmesi, müvekkilim dünya çapında saygın bir bilim insanı iken, toplum önünde küçük düşürmeye çalışması kabul edilemez.


3- Müvekkilin kurucusu olduğu Başkent Üniversitesi’nde bugüne kadar binlerce öğrenci Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlı olarak eğitim görmüş, bugün ülkemizin dört bir yanında devletimize hizmet verir durumda iken, şikayet olunan kişinin doğrudan müvekkilin oğluyla da ilgisi olmayan bir konuda eğitim/terbiye dersi vermeye çalışmasının etik kurallarla izahı mümkün değildir.”

Şikayet başvurusunda, şikayet edilen hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 2,4,5 ve 13’üncü maddelerine göre karar alınması da talep edilmiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ        :

Şikayet başvurusu, Sözcü gazetesi yazarı Murat Turan’a 12 Ekim 2020 günü ulaştırılmıştır.

Genel Sekreterlik uzlaştırma teklifinde bulunmuş, şikayet edilen Murat Turan bu teklife olumlu yanıt vermiştir. Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı üzecek ve kıracak bir şey yapmak istemediğini söyleyen Murat Turan, görüşmek için kendisini telefonla aramıştır. Şikayetçi Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın sekreteri “Hocama ileteyim ona göre cevap verelim” demiştir. Şikayet edilenin bu durumu bildirmesi üzerine Genel Sekreterlik devreye girmiş ve Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın sekreterinden aynı yanıtı almıştır. Ancak aradan geçen sürede dönüş yapılmamış ve dolayısıyla taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

ŞİKAYET EDİLENİN YANITI :

Şikayet edilen, başvurusundaki iddiaları yanıtlarken, Halk TV’deki yayında bir cenaze töreninde MHP Milletvekili Erkan Haberal’ın makam aracından inip camiye gittikten sonra, şoförünün trafiğe kapatılan alana ısrarla girmek istemesi ve görevini yaparak kendisine engel olan belediye görevlisine kasıtlı olarak çarparak ezmeye kalkışmasının eleştirildiğini belirtmiştir.

Yanıtında, haksız yere belediye görevlisinin üzerine otomobil süren şoförünü savunan MHP Milletvekili Erkan Haberal’ın attığı Doğal olarak da şoförüm tepkisini gösterip otomobili sürünce orada görevli bulunan bir şahsa çarpmış, bunun üzerine de şahsıma iftira kampanyası hazırlanarak sosyal medyada servis edilmiştir” tweetin görüntüsünü gönderen Murat Turan, “Doğal olarak şoförün insanları ezme tepkisi göstermesi bir tabiat olayı değilse, ilginç olmuş tabi” ifadesine yer vermiştir. Murat Turan, asıl şoförün yaptığının ‘şiddet ve zorbalık’, milletvekili Erkan Haberal’ın onu destekleyen tweetinin de ‘özendirme’ olduğu notunu düşmüş, şikayet edilen yayında bunun eleştirildiğini savunmuştur.

Şikayet konusu yayındaki sözlerinin, kamuoyundan da tepki gören tutumundan dolayı MHP Milletvekili Erkan Haberal’a yönelik olduğunu, yoksa Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı üzmek gibi bir amacının olamadığını kaydeden Murat Turan, yanıtında şu ifadelere yer vermiştir:

Prof. Dr. Mehmet Haberal, saygı duyduğum değerli bir bilim adamıdır. Bu ülkenin bir değeridir, onu üzmek istemem. Haberal ailesi ülkeye katkı sağlayan bir ailedir. Bu hareketi başka bir milletvekili yapsa üzülmezdim ama böyle bir ailenin ferdi, saygı duyduğum bir babanın oğlu yaptığı için üzüldüm. Tepkim onaydı.”

DEĞERLENDİRME          :

Halk TV’de 5 Ekim 2020 günü yayınlanan ‘Medya Mahallesi’ programında, Ayşenur Arslan ve Murat Turan siyasette, ekonomide ve sağlık konusunda son gelişmeleri ele alıp, olup bitenleri değerlendirmişlerdir. Yayının bir bölümünde, eski bakanlardan Zeki Ergezen’in cenaze töreninde yaşanan ve TBMM’ye ait bir makam aracının Ankara Büyükşehir Belediyesi görevlisine kasten çarptığı olay da konu edilmiştir.

Yayında, MHP Milletvekili Erkan Haberal’ın, trafiğin durduğu yerde makam aracından inip yürüyerek camiye gitmesi; güvenlik nedeniyle kapatılan alana ısrarla girmek isteyen şoförünün, kendisine engel olmaya çalışan belediye görevlisinin üzerine makam aracını sürmesi; görevlinin yere düşüp ezilme tehlikesiyle karşı karşıya kalması görüntüleri ekrana getirilmiştir.

Kamuoyunda tepkiyle karşılanan olayla ilgili hem Ayşenur Arslan hem Murat Turan görüşlerini açıklamış olay tartışılmıştır. Arslan ve Turan, böyle bir hareketin asla kabul edilemeyeceğini belirttikten sonra, ‘kendisine ve partisine karşı komplo kurulduğunu’ ileri sürerek olayı gerçekleştiren makam şoförünü savunan Erkan Haberal ve bu yönde açıklamalar yapan MHP sözcülerini sert ifadelerle hedef almıştır.

Şikayet başvurusuna gönderdiği yanıtta, “Bu hareketi başka bir milletvekili yapsa bu kadar üzülmezdim” diyen Murat Turan, şikayet konusu yayındaMHP Milletvekili Erkan Haberal’ı eleştirirken, “Ben Mehmet Haberal’ı severdim. Ama kendi çocuğuna bu terbiyeyi verememişse kusura bakmasın boşu boşuna yıllarca üniversite sahibi olmuş. O kadar öğrenci yetiştireceğine kendi oğlunu yetiştirseydi” ifadesini kullanmıştır.

Şikayet edilen yayında, kamuoyunda ilgi gören ve siyasette tartışma yaratan güncel bir olay konu edilmiştir. Şikayet edilenin, kamuoyunun da tepkiyle karşıladığı bir olayı gündeme getirmesi, haksız bir eylemde bulunan şoförünü savunduğu gerekçesiyle MHP Milletvekili Erkan Haberal’ı hedef alarak ağır ifadelerle eleştirmesinde sorun yoktur. Zira Erkan Haberal bir siyasetçidir. Siyasetçiler ve kamuoyunda tanınan ünlü kişiler, sert ve sarsıcı eleştirilere katlanmak, normal kişilerden daha fazla tolerans göstermek durumundadır.

Ancak, bir milletvekilinin yaptığından dolayı, olayla hiçbir ilgisi olmayan ailesinin ve babasının gündeme getirilmesi, adeta sorumlu tutularak hedef alınması etik açıdan sorunludur.

Şikayet edilen yayında Murat Turan, milletvekili oğlu üzerinden doğrudan şikayetçi Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı hedef alarak ‘kendi çocuğuna bu terbiyeyi verememiş’, ‘boşu boşuna üniversite sahibi olmuş’, ‘öğrenci yetiştireceğine kendi oğlunu yetiştirseydi’ ifadeleriyle suçlamada bulunulmuştur. Dünya çapında bir bilim insanı olan, kurduğu üniversitede binlerce öğrenci yetiştiren şikayetçi Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşan bu mesnetsiz suçlama ve ithamlara katlanması beklenemez.

Şikayet edilenin gerek yanıtında şikayetçi Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı üzmek ve hele suçlamak gibi bir amacının olmadığını söylemesi, gerek uzlaşma girişiminde bulunması elbette önemlidir. Ancak, televizyonda canlı yayında kullandığı ifadeler, saygın bir bilim insanı olan şikayetçiyi ve ailesini toplum nazarında küçük düşürmeye, aşağılamaya, kişilik haklarını ihlale yöneliktir ve nitekim öyle algılanmıştır.

SONUÇ :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, pandemi nedeniyle 21.10.2020 tarihinde yaptığı toplantıda, şikayet başvurusuyla ilgili dosyayı görüşmüştür.

Yüksek Kurul üyeleri şikayet konusu yazıda etik ihlali olduğuna ilişkin Genel Sekreterlik raporunda yer alan görüşlere katılmıştır. Üyelerden bazıları bunlara ek olarak, şikayet edilenin aynı zamanda bir gazetenin köşe yazarı olduğunu, köşe yazarlarının televizyon ekranlarında yazarlığının verdiği özgüvenle amacını aşan ifadeler kullandıklarını vurgulamıştır. Bu üyeler, şikayet edilenin amacının şikayetçiyi üzmek olmadığını söylemesinin; ayrıca uzlaşmaya sıcak bakmasının da değerli olduğunu; bu dikkati alınsa da etik ihlali yapıldığı gerçeğinin değiştirmeyeceğini belirtmiştir.

Yüksek Kurul üyeleri, özellikle şikayetçinin hiçbir ilgisinin olmadığı olaydan dolayı sorumlu tutulduğunu; şikayet edilenin milyonlarca kişinin izlediği televizyon canlı yayınında şikayetçiyi ağır ifadelerle suçlanmasının yanlış olduğunu; onurlu bir bilim adamı olan şikayetçiye yönelik bu sözlerin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı görüşünde birleşmiştir.

Yüksek Kurul üyesi Levent Yıldız, Başkent Televizyonu temsilcisi olduğu için çıkar çatışması nedeniyle görüşmelere ve oylamaya katılmamıştır.

Müzakereler sonunda Yüksek Kurul, Halk TV’de yayınlanan ‘Medya Mahallesi’ programında Sözcü gazetesi ekonomi yazarı Murat Turan’ın (Murat Muratoğlu), Prof. Dr. Mehmet Haberal’a yönelik sözlerinin Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü ve “Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu yapılamaz” şeklindeki 5’inci maddelerini ihlal ettiğini OY BİRLİĞİ ile saptamıştır.

Yüksek Kurul’da yapılan oylamada:

a) Başvurunun kabulüne,

b) Halk TV’de yayınlanan ‘Medya Mahallesi’ programında Prof. Dr. Mehmet Haberal’a yönelik sözleri nedeniyle yapılan şikayetle ilgili Sözcü gazetesi ekonomi yazarı Murat Turan (Murat Muratoğlu) hakkında OY BİRLİĞİ ile UYARI kararı alınmıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın