BKYK KARARI 2020-31

BASIN KONSEYİ, IŞIL ÖZGENTÜRK HAKKINDAKİ ŞİKAYETTE ‘UYARI’ KARARI VERDİ

DOSYA NO                      :  2020- 31

KARAR TARİHİ : 23.09.2020

ŞİKAYET EDEN               : Emrullah ASLAN (emrullahaslan62876@gmail.com)
(Yıldızlı Köyü KOZLUK / BATMAN)ŞİKAYET EDİLEN            :  Işıl ÖZGENTÜRK (Cumhuriyet Gazetesi Yazarı)
(Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 ŞİŞLİ
/ İSTANBUL)

ŞİKAYET KONUSU         :

Cumhuriyet gazetesi yazarı Işıl Özgentürk’ün köşesinde 30.08.2020 tarihinde yayımlanan ‘Porno çukurunda debeleniyoruz’ başlıklı yazıda, bir genç kızın tecavüz sonucu intihara sürüklendiğinden söz edilirken Batman hakkında gerçeklerle bağdaşmayan ifadeler kullanıldığı; bu ilde yaşayanlara iftira atıldığı ileri sürülerek Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikayette bulunulmuştur.

Şikayetçi Emrulllah Aslan, Basın Konseyi’ne 01.09.2020 tarihinde yaptığı şikayet başvurusunda şu ifadelere yer vermiştir:

Cumhuriyet gazetesinde 30.08.2020 tarihli Zeynep Işıl Özgentürk’ün köşesinde, Batman iline yönelik çirkin, ahlaksız, gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmayan, iftira dolu, habercilik etiğiyle bağdaşmayan, bireysel görüşlerine yer verilmesi sebebiyle Işıl Özgentürk’ü kınıyorum. Bir Batmanlı olarak kendisinden şikayetçiyiz. Gerekenin yapılmasını arz ederim.”

Şikayetçi başvuru dilekçesine şikayet edilen köşe yazısında yer alan şu bölümü de eklenmiştir:

“Evet, Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir. O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum şöyle anlatmıştı: ‘Buralarda kız çocuklarına hiç değer verilmez, babalar kız çocuklarını çocuktan saymaz, onlar okutulmazlar, mal gibi satılırlar. Mirastan onlara hiçbir pay düşmez. Herhangi bir beceri edinmeleri, yaşamlarını kendi ayakları üstünde sürdürmeleri için hiçbir yardım almazlar. Bu durumdaki genç kızların iki seçeneği vardır: Ya dağa çıkmak ya da kentlerinde görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenerek kurtulmak. Bu nedenle pek çok genç kız umutsuzca kendini kandırır, evlilik hayalleri kurar ve ansızın bürokrat, asker bir başka bölgeye tayin olur gider. Çoğu bekâretini kaybetmiş genç kızlar için intihar, bir kurtuluş olur.”

UZLAŞMA ÖNERİSİ:

Şikayet başvurusu Cumhuriyet gazetesi yazarı Işıl Özgentürk’e 02.09.2010 tarihinde PTT ve e-mail ile gönderilmiş, posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.

Şikayet edilen, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş, taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

DEĞERLENDİRME          :

Şikayet konusu yazı, Cumhuriyet gazetesi yazarı Işıl Özgentürk’ün köşesinde 30.08.2020 tarihinde ‘Porno çukurunda debeleniyoruz’ başlığı ile yayımlanmıştır. Yazı gazetenin internet sitesinde de yer almıştır.

Toplam 9 paragraftan oluşan köşe yazısında yazar, birbiriyle ilgili gördüğü birkaç konuyu ele alınmıştır. Bunlar sırasıyla Batman’ın Beşiri İlçesi’nde evlilik vaadiyle tecavüze uğrayan genç kızın intiharı; örgüt üyeliğinden hapis cezasına çarptırılan ve adil yargılanma hakkı talebiyle başlattığı ölüm orucunda kadın avukatın yaşamını yitirmesi; ormanda intikam almak için tilkinin ayıya tecavüz ettiği ifadelerine yer verilen çocuk kitabıdır.

Yazar yazısında hem intihar olayının sanığı uzman çavuşun soruşturma dosyasına giren ve tecavüz ettiği kız hakkında arkadaşlarıyla yazışmalarında; hem de çocuk kitabında yer alan pornografik ifadelere de yer vermiş, buradan hareketle yazısına ‘Porno çukurunda debeleniyoruz’ başlığını atmıştır. Yazar, okurlarına “Bu satırları okumak zorunda kaldığınız için sizlerden özür dilerim” diyerek bu ifadeleri görüşlerini daha iyi anlatabilmek için alıntıladığını vurgulamıştır.

Şikayet konusu yazıdaki ilk konu, kamuoyunda infiale neden olan Batman’ın Beşiri İlçesi’nde 18 yaşındaki İpek E. adlı genç kızın intiharıdır. Sosyal medyadan tanıştığı uzman çavuş Musa O. tarafından evlenme vaadiyle kandırıldığını, Siirt’te götürüldüğü evde içki ve uyuşturucu içirilip tecavüze uğradığını belirten İpek E. uzman çavuştan şikayetçi olmuştur. Savcılıkta verdiği ifadeden 9 gün sonra 16 Temmuz 2020 günü geride yaşadıklarını anlatan bir mektup bırakarak tabancayla intihara kalkışan İpek E. ağır yaralı kaldırıldığı hastanede 34 gün sonra yaşamını yitirmiştir. Hakkında dava açılan uzman çavuş ise önce kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle serbest kalmış, kamuoyundan gelen tepkiler ve ailenin itirazları sonunda tutuklanmış, askerlik mesleğinden de atılmıştır.

Şikayet edilen yazar, bir genç kızın intiharı ve ona tecavüz ederek ölüme sürüklemekle suçlanan uzman çavuşun kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmasına; dosyaya giren sosyal medya paylaşımlarında tecavüz olayını arkadaşlarına porno içeren sözlerle anlattığı ifadelere tepki olarak kaleme aldığı yazıda, diğer benzer olaylara da değinmiştir. Yazıdaki “Elini kolunu sallayarak geziyor, bol miktarda bozkurt işareti yaparak arkadaşlarına zaferini ilan ediyor. Şu anlattığım durum bu güzel ülkenin porno çukurunda debelendiğine bir örnek” ifadeleriyle uzman çavuşun serbest bırakılması karşısında bir bakıma öfkesini dile getirmiştir.

İntihar eden kızın Batmanlı olması nedeniyle bu ilin geçmişte intiharlarla gündeme geldiğinin hatırlatıldığı yazıda, şikayete konu şu ifadelere yer verilmiştir:

Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir. O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum şöyle anlatmıştı: ‘Buralarda kız çocuklara hiç değer verilmez, babalar kız çocuklarını çocuktan saymaz, onlar okutulmazlar, mal gibi satılırlar. Mirastan onlara hiçbir pay düşmez. Herhangi bir beceri edinmeleri, yaşamlarını kendi ayakları üstünde sürdürmeleri için hiçbir yardım almazlar. Bu durumdaki genç kızların iki seçeneği vardır: Ya dağa çıkmak ya da kentlerinde görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenerek kurtulmak. Bu nedenle pek çok genç kız umutsuzca kendini kandırır, evlilik hayalleri kurar ve ansızın bürokrat, asker bir başka bölgeye tayin olur gider. Çoğu bekâretini kaybetmiş genç kızlar için intihar, bir kurtuluş olur.”

Köşe yazısındaki sadece bu ifadeler alınarak sosyal medyada başlatılan tepki, kısa sürede çığ gibi artmış ve belli gruplar tarafından protesto kampanyasına dönüştürülmüştür. Hakaret içeren paylaşımların yanı sıra ‘ırkçı’, ’faşist’ diye yaftalanan ve ‘Batman düşmanı’ ilan edilen yazar, 6 Eylül günü köşesinde linç kampanyasına uğradığından yakınmış, kendisine yönelik “Benim bir arkadaşım telefon etti, senle aynı zamanda iktisatta okumuş. Sen o zamanlar (1968) kerhanede fahişe olarak çalışıyormuşsun” paylaşıma da yer vermiştir. Aynı yazıda “Ben öylesine linç edilirken ne TYS ne PEN ne TGS ne Basın Konseyi ne CHP kadın kolları ne sinema ve senaryo dernekleri ne de sayılarının ne çok olduğunu bildiğim kadın örgütleri tek bir geçmiş olsun telefonu etti” diyerek sitemde bulunmuştur. Yazarın aleyhinde başlatılan kampanya ve onun aralarında Basın Konseyi’nin de bulunduğu kuruluşlara yönelik sitemi, hakkındaki şikayet başvurusundan ayrı tutularak değerlendirilmesi gereken bir konudur.

Şikayet edilen yazıdaki ‘Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir’ ifadesi, geçmişte kamuoyunca bilinen bir gerçeğin tekrarıdır. Gazete arşivleri Batman’daki intihar haberleriyle doludur. Arama motoruna ‘Batman’ ve ‘intihar’ kelimelerini yazdığımızda karşılaşılan yüzlerce haberden bazıları ‘Başbakanlık Batman’daki intiharları inceledi (2001), Batman’da intihar vakaları (2005), Batman’da kadınlar hala intihar ediyor (2005), Batman intihar olaylarıyla sarsılıyor (2006), Batman’da 3 günde 3 kız intihar etti (2006), Batman’da şüpheli kadın intiharları yeniden arttı (2011), İntihar kenti Batman (2014), İntihar şehri imajından, çocuk istismarına (2017)’ haberleri olacaktır. Bir haber ajansının 2006 yılında Batman’la ilgili haberinde, “İluh adıyla bir tepede kurulu küçük bir köyken 1948 yılında Raman Dağı’nda petrolün bulunmasıyla hızla büyümeye başlayan, 1955 yılında belediye, 1990 yılında il statüsüne kavuşan Batman, faili meçhul cinayetlerden sonra şimdi de intihar olaylarıyla sarsılıyor” ifadesi yer almış; gazeteci Müjgan Halis, 2001 yılında ‘Batman’da kadınlar ölüyor’ kitabını yayımlamış; Batman Devlet Hastanesi’nde acil tıp uzmanı Nazlı Görenli Kurt, intiharlarla ilgiliaraştırmasında “Bu çalışma Batman ilinde genç kadın nüfusu için önemli bir halk sağlığı sorunu olan intihar olaylarının sosyodemografik özelliklerini incelemiştir” ifadesine yer vermiştir.

Şikayetçinin Batman’a yönelik ‘çirkin, ahlaksız, gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmayan, iftira’ olduğunu savunduğu bölüm, 9 paragraflık uzun yazının ikinci paragrafındaki 8 cümleden ibaret ifadelerdir. Elbette, bu ifadeler o ilde yaşayan halkı öfkelendirir, ağırdır ve sarsıcıdır. Nitekim şikayet edilen yazarın bu ifadelerine öfke duyulmuş, köşesinde açıkladığı gibi kendisine ‘Kerhanede fahişe olarak çalışıyormuşsun’ bile denilmiştir.

Bir intihar olayının haberi olsa, yorum ve genelleme yapılarak yazılan bu ifadelerin iftira, ayrımcılık, insani değerleri incitici olduğu için Basın Meslek İlkeleri ihlali kararı verilmesi gerekir. Şikayet konusu yazı ise yorumsuz yazılması gereken bir haber olmayıp, görüş ve yoruma dayanan bir köşe yazısıdır. Yazarlar görüşlerini açıklarken eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşmamak kaydıyla, kişileri ve toplum kesimlerini sarsıcı, kışkırtıcı üslup kullanabilmelidir. Şikayet edilen yazarın da evlenme vadiyle kandırılıp tecavüz edilen bir genç kızın ölümüne isyanını dile getirmek için O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum şöyle anlatmıştı” diyerek, Batman’ın bugünü için değil ama geçmişine ilişkin ve feodal yapının hakim olduğu diğer bölgeler için klişeleşmiş ifadeleri kullanmayı tercih ettiği dikkate alınmalıdır. Yazarın etik ihlali olarak da yorumlanabilecek ifadelerini bir genç kızın tecavüz edilerek intihara sürüklenmesine isyanını çarpıcı şekilde dile getirmek için kullandığı; yazının bütününden Batman halkına iftira atılması ve hakaret edilmesinin amaçlanmadığı; bu açıdan bakıldığında ‘Porno çukurunda debeleniyoruz’ başlıklı köşe yazısının eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşmadığının değerlendirilmelidir.

SONUÇ :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, koronavirüs nedeniyle video konferansla 23.09.2020 tarihinde yaptığı toplantıda şikayet başvurusuyla ilgili dosyayı detaylı olarak görüşmüştür.

Yüksek Kurul üyeleri, öncelikle yazıda etik ihlali olup olmadığını tartışmıştır. Söz alan üyelerden bazıları, köşe yazarının okurlarına görüşlerini en iyi şekilde aktarabilmek için çarpıcı ve aşırı ifadelerle yorumlar yapabileceğini; üstelik yazıda bölgesel bir gerçeğin dile getirildiği gerekçeleriyle şikayet konusu yazıda etik ihlali olmadığını savunmuş ve Genel Sekreterlik değerlendirmesine katılmıştır.

Buna karşılık bazı üyeler ise sözü edilen kentteki intiharın, geçmiş yıllarda da sadece yazıda anlatılan nedenle değil daha birçok nedenle gerçekleştiğini; bir kentin münferit bir olaydan hareket edilerek ‘porno çukuru’ olarak nitelenemeyeceğini; üstelik sözü edilen kentin bugün modern bir kent olduğunu savunmuştur. Yazıda mutlak etik ihlali olduğunu savunan üyeler, ‘köşe yazarının kendisine gelen haber ve duyumlara dayalı yazı yazabileceğini, ancak bu bilgilerin doğruluğunu araştırıp emin olduktan sonra yazması gerektiği’ görüşünde birleşmiş, şikayet edilen yazarın bunu yapmayıp kendisine söyleneni olduğu gibi aktardığını vurgulamıştır.

Yüksek Kurul’un görüşünü daha detaylı irdelemek gerekirse; şikayet konusu yazı bir köşe yazısıdır. Yazarlar kişisel görüşlerini açıklarken ifade (ve bu kapsamdaki) eleştiri özgürlüğü sınırlarını aşmamak kaydıyla, kişileri ve toplum kesimlerini sarsıcı, kışkırtıcı üslup kullanabilmelidir. Şikayet edilen yazarın da evlenme vadiyle kandırılıp tecavüz edilen bir genç kızın ölümüne isyanını dile getirmek için “O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum şöyle anlatmıştı” diyerek, Batman’ın bugünü için değil ama geçmişine ilişkin ve feodal yapının hakim olduğu diğer bölgeler için klişeleşmiş ifadeleri kullanmayı tercih ettiği görülmektedir. Ne var ki, şikayet konusu ifadeler köşe yazısı formatında ve/veya içerisinde yazılmış olsa da, esasen haber niteliği taşıyan, yani bir bölgede meydana geldiği iddia edilen somut olay ve vakıalar hakkında kamuoyuna bilgi vermeye yönelik olan bir yazı söz konusudur. Bu durumda, köşe yazarının herhangi bir kişiden duyduğu ‘duyumları’ şekli anlamda doğruluğu araştırılmış bir gerçek gibi okuyucularına yansıtmaması beklenir. Hele bütün bir şehir halkını damgalayıcı nitelikte ağır ithamlar söz konusu olduğunda, gazeteciden beklenen, aldığı ‘duyumu’ aktarmadan önce konuya dair kendi araştırmasını yaparak meseleyi bunun sonucu doğrultusunda aktarmasıdır. Bu bakımdan, yazının bütününden Batman halkına iftira atılması ve hakaret edilmesinin amaçlanmadığı anlaşılsa da; köşe yazısı içerisindeki ‘haber’ nitelikli açıklamaların hiçbir bağımsız ve kişisel doğrulama faaliyetine girişmeksizin aktarılması basın mesleği açısından hatalı olmuştur.

Neticeten,Yüksek Kurul müzakereler sonunda şikayet konusu ‘Porno çukurunda debeleniyoruz’ başlıklı köşe yazısında Basın Meslek İlkeleri’nin “Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddesinin ihlal edildiğini saptamıştır.

Yüksek Kurul’da yapılan oylamada;

a) Başvurunun kabulüne,

b) Şikayet edilen Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan ‘Porno çukurunda debeleniyoruz’ başlıklı yazıda Basın Meslek İlkeleri’nin 6’ncı maddesinin ihlal edildiğine OY ÇOKLUĞU ile karar verilmiş ve şikayet edilen yazar Işıl Özgentürk hakkında yine OY ÇOKLUĞU ile ‘UYARI’ kararı alınmıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın