BKYK KARARI 2019-30

DOSYA NO                :   2019- 30
KARAR TARİHİ     :   04.12.2019

ŞİKAYETÇİ                :  Azat BARIŞ (HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı) Barbaros Mah. Tahran Cad. Büklüm Sok. No:117 Kavaklıdere ÇANKAYA/ANKARA)

ŞİKAYET EDİLEN  :  Ersin ÇELİK (Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü) Maltepe Mah. Fetih Cad. Maltepe Yolu No:6 Topkapı ZEYTİNBURNU/İSTANBUL)

ŞİKAYET KONUSU    : 

Yeni Şafak Gazetesinde 19.09.2019 tarihinde yayımlanan ‘Belediyeleri Kandil yönetiyor’ başlıklı haberde, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) ve yönetiminde olduğu belediyelere yönelik iftira atıldığı savunularak şikayette bulunulmuştur.

HDP Basın, Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Azat Barış tarafından 20.09.2019 tarihinde yapılan şikayet başvurusunda özetle şöyle denilmiştir:

“Gazete, Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal edecek şekilde partimizi karalamaya yönelik yayınlarını sürdürüp, eleştiri sınırlarını aşan ve iftira niteliği taşıyan ifadelere yer vermektedir.

Gazetecilik ilkelerini gözardı eden bu gazete, söz konusu manşette haberin maddi unsurlarını bulundurmaya gerek duymamıştır. Haberde ‘Ne, nerede, nasıl, neden ne zaman ve kim?’ sorularının tümünün yanıtı bulunmamaktadır.

İlkesiz ve sorumsuz bu yayıncılık aynı zamanda ülkede tansiyonun yükselmesine neden olmaktadır. Ülkenin bir çok kentinde teşkilatımıza (HDP) ve seçmenlerimize yönelik saldırılara zemin hazırlamakta ve toplumsal barışı zedelemektedir.”

Şikayet başvurusunda söz konusu haberle ilgili Basın Meslek İlkeleri’nin 3, 4, 6, 9, 10, 12 ve 13’üncü maddelerinden işlem yapılması talep edilmiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ          : 

Şikayet başvurusu, şikayet edilen Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik’e 23.09.2019 tarihinde PTT ile ulaştırılmış ve posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.

Şikayet edilen, şikayet başvurusundaki iddialara süresinde herhangi bir yanıt vermemiş, bu nedenle de taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ         :

Yeni  Şafak gazetesinde 19.09.2019 günü yayımlanan ‘Belediyeleri Kandil Yönetiyor’ başlıklı haberde, yerel seçimde HDP’nin kazandığı belediyelerin, terör örgütü PKK’nın üslendiği Kuzey Irak’ın Kandil Dağı’ndan yönetildiği yazılmıştır. Haberin spotunda şu ifadeler kullanılmıştır:
“HDP’li belediyeleri başkanlar değil, Kandil’in görevlendirdiği militanlar yönetiyor. Başkanlar sembolik olarak görevde görünse de, asıl icraatı bu militanların tayin ettiği terör örgütü üyeleri yapıyor. Tüm işleyişi, dağdan gelen ‘tam yetkili’ teröristler sağlıyor.”

Haberin içeriğine bakıldığında, bu ifadelerin dayanağı olarak ‘gizli tanık’ ve ‘istihbarat raporlarına yansıyan bilgiler’ gösterilmiştir.

HDP’li başkanların seçildiği belediyelerin ‘terör örgütü PKK tarafından nasıl dizayn edildiğini ortaya koyduğu’ ifade edilen haberde, ‘Terör örgütünün şehir yapılanması KCK içerisinde oluşturulan yerel yönetimler kadrosunda görevli PKK’lı teröristlerin, HDP’li belediyelerden sorumlu olduğu’, ‘örgüt yönetimi tarafından görevlendirilerek şehirlere gönderilen bu teröristlerin, HDP’li belediyelerdeki bütün işleyişi belirlediği’, ‘teröristlerin, HDP’li belediyelerin tüm iş ve işleyişinin PKK çizgisinde yapılmasını sağladığı’, ‘Belediye, il ve ilçe başkanları ile belediye meclis üyelerine doğrudan emir ve talimat verme yetkisine sahip olduğu’ yazılmıştır.

Haberde, PKK’nın dağ kadrosundan gönderilen teröristlerin, faaliyet yürüttükleri illerde ‘eş başkan görevlendirilmesi ve görevden alınması’, ‘belediye meclisi üyelerinin görevinin sonlandırılması’, ‘seçim sürecinde HDP’nin başkan ve meclis üyesi adaylarıyla mülakat yapma yetkisi’, ‘belediye içerisindeki görev değişikliği, kooperatiflerin oluşturulması, belediye çalışanlarının örgütlenmesi, belediye başkan ve eş başkanları ile meclis üyelerinin eğitimlerinden de sorumlu olduğu’ aktarılmıştır.

Yine anılan bilgilere istinaden, HDP’li belediye başkanlarının, bu teröristlerden talimat almadan ve bilgi vermeden hiç bir işlem yapamadığı belirtilmiş, ‘KCK çatısı altında Diyarbakır’da yerel yönetimler merkezi oluşturulduğu’, ‘belediye bütçesinden ve çalışanların maaşlarından her ay kesinti yapılarak, örgüte aktarıldığı’ ve ‘HDP’li belediyelerin PKK’nın finans merkezi olduğu’ yazılmıştır.

Haberde yer alan iddiaların maddi gerçekle uyuşup uyuşmadığı; diğer bir deyişle, gerçek olup olmadığı, Basın Konseyi’nin inceleme yetkisi dahilinde değildir. Haberde yer alan bilgiler netice olarak doğru olsa da olmasa da Yüksek Kurul’un incelemesi, Basın Meslek İlkeleri’nde yer alan gazetecilik esasları dahilinde hareket edilip edilmediğidir.

Şikayet konusu haberde yer alan iddialar yeni değildir, medyada daha önce de yer almıştır. Bu ve benzeri iddialar çeşitli partilerin sözcüleri ve devletin güvenlik birimleri tarafından gündeme getirilmiştir. Terörle mücadelede görevli kurum ve kuruluşların yöneticileri bu tür açıklamaları defalarca yapmış, siyasiler çeşitli zaman ve yerlerde hatta gerek Meclis kürsüsünde çok kere bu iddiaları tekrarlamıştır.

Haberde yer alan bilgilerin kaynağı ve dayanağı olarak, istihbarat raporları ve gizli tanık ifadeleri gösterilmiştir. Keza, bazı HDP’li belediye başkanlarının yargılandığı davaların iddianamelerinde de bu ve benzeri suçlamalar yer alabilmektedir.

Durum böyle olunca, Basın Meslek İlkeleri’nin 4. ve. 6. maddesine aykırılıktan söz edilemez. Anılan 4. maddeye göre “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.” Devlete ait kurumların raporlarında yer alan bilgilerin aktarılması durumunda, bu bilgiler belirli kişi veya kurumlar açısından şeref ve saygınlığı rencide edici nitelikte olsa bile, ortada bir hukuka uygunluk nedeni bulunduğu; yani, basının bu bilgileri aktarmak hakkına sahip olduğu açıktır. Anılan 6. maddeye göre “Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.” Devletin resmi kurumlarının hazırladığı raporlara dayanılarak aktarılan bilgiler açısından, gazetecinin ilave bir araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Gazetecinin yapması gereken, böyle bir raporun gerçekten var olup olmadığını tespit etmek ve raporun gerçekliği anlaşıldığı zaman, içeriğini doğru olarak aktarmaktır. Bu yapıldığı zaman, raporun içeriği itibariyle ‘gerçeğe aykırı düştüğü’ ve ‘içeriğin gerçekliğinin doğrulanmadığı suçlamasına gazeteci muhatap kılınamaz. Durum böyle olunca, Basın Meslek İlkeleri’nin 10. maddesinde yer alan ‘Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez’ şeklinde kuralın ihlali de söz konusu değildir: haberde yer verilen suçlamaların dayanağı, devletin raporlarıdır. Böyle bir raporun varlığı, ‘makul enden’ kıstasını karşılamaktadır. Haberde zikredilen türden bir raporun var olmadığı veya raporda yer aldığı iddia edilen suçlamaların haberde yanlış olarak aksettirildiği konusunda da bir iddia öne sürülmemiştir.

Bu noktada, dayanak teşkil eden raporun mahiyeti (örneğin, hangi kurum tarafından, ne zaman hazırlanmıştır, kime sunulmuştur?) ve gizli tanık ifadelerinin niteliği (örneğin, hangi soruşturma veya davada bu ifadeler yer almaktadır?) gibi konularda haberde detay bilgilerinin yer alması daha uygun olurdu. Fakat bu unsurların eksik olması, tek başına, yukarıdaki kurallara bir aykırılık olduğunu göstermez; sadece, habercilik tekniği açısından bir eksikliğe işaret eder.

Buna karşılık, haberin veriliş şekli çok önemlidir. Bir kimseyi ya da kurum veya kuruluşu adli suçlarla itham eden bir içerik söz konusu olduğunda, eğer ortada iddiaları kanıtlayan bir mahkeme hükmü yoksa, suçlamaların henüz iddia düzeyinde olduğu haberden açıkça anlaşılmalıdır. Bu zorunluluk, iddiaların ve buna dayanak olan delillerin kuvvet düzeyinden veya bu iddiaların kamuoyunda bilinirlik düzeyinden tümüyle bağımsızdır. Nitekim Basın Meslek İlkeleri’nin 9.maddesine göre, “Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse ‘suçlu’ ilan edilemez”. Bu kuralın konuluş amacı, bir suçun işlendiği bağımsız ve tarafsız yargı organlarınca tespit edilmediği müddetçe, basının kişilere suçlu damgası yapıştırmasını önlemektir. İddiaların daha sonra mahkemeler nezdinde ispatlanması durumunda bile, bu kuralın gereğine aykırı yayınlar, 9. maddenin ihlal edildiği anlamına gelecektir.

Şikayet konusu haberin spotuna bakıldığı zaman, oradaki bütün ifadeler, iddia konusu suçlamaların kanıtlanmış birer olgu, kesinleşmiş birer vakıa gibi okuyucuya aktarıldığı görülmektedir. Her ne kadar haber içeriğinde suçlamaların dayanağı olarak istihbarat raporları gösterilse de, bu noktada da suçlamaların henüz devletin idari tespiti niteliğinde olduğu ön plana çıkarılmamış; bilakis, söz konusu iddiaların doğruluğu ve gerçekliği kesinmiş gibi bir üslupla bütün haber kaleme alınmıştır. Bu noktada bir kez daha vurgulamak gerekir ki, haberde yer alan iddiaların doğru ve gerçek olması Yüksek Kurulun inceleme alanına girmemektedir; bu husus, yapılan incelemede varılacak sonucu da etkilememektedir. Önemli olan, haberi okuyan ortalama ve makul bir insanın, haberi okuduğu zaman bundan nasıl bir intiba edinebileceğidir: 1) Haberde öne sürülen suçlamalar (adliye nezdinde kanıtlanmış) kesin yargılar olarak algılanacak nitelikte midir? 2) Yoksa bu suçlamaların henüz mahkemelerce kanıtlanmamış birer iddia olduğu okuyucu nezdinde açıkça algılanacak mıdır? Eğer ilk durum söz konusu ise, 9. maddenin ihlalinden bahsetmek gerekir. Şikayet konusu haber de herhangi bir şüphe unsuruna yer bırakmaksızın, haberde aktarılan tüm suçlamaların kesinlikle gerçek olduğu izlenimini verecek şekilde kaleme alınmıştır. Bu bakımdan, anılan maddenin ihlali söz konusudur.

SONUÇ            :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu 04.12.2019 günü yaptığı toplantıda Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik hakkında ‘Belediyeleri Kandil yönetiyor’ başlıklı haberle ilgili şikayet başvuruyu görüşüp yukarıdaki tespitleri yaptıktan sonra;

              a) Şikayet konusu haberde Basın Meslek İlkeleri’nin 3., 12. ve 13. maddeleri açısından ayrıca bir inceleme yapmaya yer olmadığına OYBİRLİĞİ ile,

              b) Basın Meslek İlkeleri’nin 9. maddesinin ihlal edildiğinin yeterli olacağına  OYÇOKLUĞU ile karar vermiş; ihlal yönünde oy kullanan üyelerin OYBİRLİĞİ ile şikayet edilen Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik hakkında ‘UYARI’ kararı almıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın