BKYK KARARI 2019-18

KARAR TARİHİ       :  08.08.2019

KARAR NO                :   2019- 18 

ŞİKAYETÇİ                :  Cem GÜNER (Süpersilivri.com Genel Yayın Yönetmeni) 
                                     Özel İdare İş Merkezi Kat:5 No:55 SİLİVRİ – İSTANBUL 

ŞİKAYET EDİLENLER  : Süleyman ARAT (Hürriyet Gazetesi Foto Muhabiri)
                               Demirören Medya Center  BAĞCILAR- İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU    : 
Hürriyet Gazetesi Spor Servisi Foto Muhabiri Süleyman Arat’ın, 11 Haziran 2019 günü sosyal medyada (Facebook) yaptığı paylaşımda, şiddeti övücü, gazetecilik mesleğinin saygınlığını zedeleyici ifadeler kullandığı; böylece Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal ettiği ileri sürülerek, hakkında şikayette bulunulmuştur.
Şikayetçi Cem Güner, milli maç için İzlanda’ya giden A Milli Futbol Takımı futbolcularının havaalanında karşılanması sırasındaki olaylarla ilgili gazeteci Süleyman Arat’ın, Facebook’taki ‘https://www.facebook.com/suleyman.arat’ sayfasından, ekran görüntüsünü de eklediği şu paylaşımı yaptığını savunmuştur:
“O fırçayı Emre görseydi eminim o yavşağın münasip bir yerine sokardı. Hatta orada ben olsam ve onu görmüş olsam ilk işim fırçayı aldığım gibi kafasına vurmak olurdu. Ama bunu milliyetçi duygularla değil, hak edene hak ettiği dille cevap için yapardım. Eminim oradaki gazeteci arkadaşlarım da görse aynısını yapardı. Herkesin dikkatinden kaçtı işte…”
Şikayet edilenin kamuya açık bir mecrada söz konusu paylaşımı yaptığını savunan şikayetçi, başvurusunda şu ifadelere yer vermiştir:
“Paylaşımda bu cümleleri kullanılmak suretiyle disiplinsizlik yapan şahsın dövülmesi ve bu şahsa karşı şiddet kullanılmasını tavsiye etmek suretiyle ‘suç ve suçu övme’ suçu işlenmiştir.
Yaş itibariyla kıdemli bir muhabir olan Süleyman Arat’ın, kendisinden daha genç olan diğer muhabirlere de görev esnasında tanık oldukları olaylar karşısında taraf haline gelip, şiddet kullanmayı tavsiye ettiği görülmektedir.
Bilindiği gibi “Basın Meslek İlkeleri”nin 12. Maddesi ’Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır’ ve 13. Maddesi de ‘Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır’ şeklindedir.
Bu şahsın, söz konusu paylaşımı sosyal medya ortamında yapmış olmasından dolayı işbu maddeler kapsamında yapılacak olan işlemlerden sıyırdığı şeklinde bir değerlendirmede bulunmak; bu ve buna benzer meslek itibarını zedeleyici davranışlar için dayanak oluşturacaktır.
Ben de bir gazeteci olarak meslek itibarının korunması adına bu davranışın kesinlikle Basın Konseyi tarafından en sert şekliyle kınanması gerektiğini düşünüyorum.
Şikâyetimin gündeme alınarak görüşülmesini ve sonuca bağlanmasını saygılarımla arz ve talep ederim.”
UZLAŞMA ÖNERİSİ          : 
Şikayet başvurusu, şikayet edilen Hürriyet Gazetesi Spor Servisi Foto Muhabiri Süleyman Arat’a hem e-mail, hem posta ile iletilmiştir. Başvuru bildiriminin şikayetçiye ulaştığına ilişkin posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.
Şikayet edilen 18 Temmuz 2019 tarihinde, şikayet başvurusundaki iddialara cevabını Basın Konseyi Genel Sekreterliği’ne iletmiştir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
ŞİKAYET EDİLENİN YANITI         :
Şikayet edilen Süleyman Arat, hakkındaki iddiaları reddettiği iki sayfalık yanıtına, 15 yıl önce yaptığı haberin kupürünü de eklemiştir.
Yanıtında, şikayetçi Cem Güner’in kendisine husumet besleyen bir kişi olduğunu ileri süren Süleyman Arat, bu husumetin nedeninin de 2004 yılında Hürriyet İstihbarat Servisi’nde görevliyken yaptığı ve Hürriyet gazetesinde ‘Silivri’nin yedi bela Cem’i’ ve ‘Silivri’de dedikodu terörü’ başlıklarıyla yayımlanan haberi olduğunu savunmuştur. Süleyman Arat, şu ifadelere yer vermiştir:
“Haberin 10 Aralık 2004 tarihinde Hürriyet’in birinci sayfasında yayımlanmasının akabinde Basın Konseyi adı geçen şahsın, 24 Aralık 2004 tarihinde oy birliğiyle kınamasına karar vermişti.
Sanırım beni 2004 yılından bu yana gizlice Facebook sayfamdan ve muhtemeldir ki diğer sosyal medya hesaplarımdan da takip ederek intikam amacıyla bir açığımı kolluyormuş.
Takdir edersiniz ki Facebook kapalı ve sadece seçtiğiniz, onayladığınız arkadaşlarınızla yazı ve fotoğraf paylaştığınız bir mecra. Ben de dostlarımın ve tanıdıklarımın bulunduğu bu mecrada son İzlanda-Türkiye maçı öncesinde yaşananlarla alakalı bir iki cümlelik yazı yazmıştım.
Takım kaptanı Emre Belözoğlu’na bir kişi tuvalet fırçası tutmuş, bunun ardından da iş Türkiye Cumhuriyeti’nin nota vermesine kadar uzayarak ciddi bir boyuta tırmanmıştı. Ben de olayın bu kadar büyütülmemesi gerektiğini belirterek, bu kişinin altı üstü bir Youtuber olduğunu bu hareketi kendi reytingi için yaptığını, o fırçayı Emre Belözoğlu’nun görmediğini, görmüş olsa alıp gereğini yapacağını kendimce bazı argo kelimeler kullanarak anlatmıştım.
Topluma kapalı olan ve sadece onayladığım arkadaşlarımın, dostlarımın, yakınlarımın bulunduğu bir mecrada böyle bir yazım, nasıl olur da gazeteciliğin saygınlığına gölge düşürücü, şiddeti özendirici bir durum yaratır anlamıyorum?
Ayrıca gazeteciliğin saygınlığını düşürücü kelime kullandığımı iddia eden kişi de Cem Güner adlı kişidir. Bu kişi gene intikam duygularıyla hareket ediyor, insanlara kafayı takıp açığını aramaya devam ediyor. Takdiri size bırakıyorum.”
DEĞERLENDİRME           : 
Şikayet konusu paylaşım şikayet edilen Süleyman Arat’ın Facebook’taki https://www.facebook.com/suleyman.arat sayfasında 11 Haziran 2019 tarihinde yer almıştır. Paylaşımın konusu Türk Milli Futbol Takımı’nın, milli maç için İzlanda’ya girişi sırasında havalimanında karşılaştığı olaydır.
Şikayet konusu paylaşımın hiçbir açıdan savunulacak tarafı yoktur. Şikayet edilenin ‘argo kelimeler kullandım’ dediği ifadeler, küfürdür ve şiddet uygulamayı teşvik etmektedir.
Basın Konseyi’ne daha önce de, gazeteci kimliğini taşımakta olan kişilerin sosyal medya paylaşımlarında Basın Meslek İlkeleri’nin ihlali iddiasıyla şikayetlerde bulunulmuştur. Yüksek Kurul bu şikayetleri görüşürken, ‘gazeteci’ sıfatına sahip kişilerin sosyal medya kanalları üzerinden yaptıkları paylaşımların Basın Meslek İlkeleri açısından denetimiyle ilgili şu tespitlerde bulunmuştur:
“Gazetecilerin sosyal medyadaki paylaşımları, basit bir paylaşım değil ‘haber niteliği taşıyan, ilk elden gelen bilgi’ olarak algılamaktadır. Bu nedenle gazeteci kimliği taşıyanların takipçilerinin sayısının oldukça fazla olduğu görülmektedir.
Basın Meslek İlkelerine tabi olacak paylaşımlar, ‘gazeteci’ sıfatını haiz kimselerin tüm sosyal medya paylaşımları değil; sadece, mahiyeti ve içeriği itibariyle gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilebilecek paylaşımlarıdır.
Paylaşımların ‘mesleki faaliyet’ kapsamında olmadığı düşünülse de paylaşımı yapan kişi ‘gazeteci’ ve içerik de ‘haber’ ise hangi mecrada yapılınsa yapılsın Basın Meslek İlkeleri’ne tabi olmalıdır.”
Yüksek Kurul’un yaptığı bu tespitlerden hareketle, gazetecilerin hangi mecrada olursa olsun Basın Meslek İlkeleri’ne tabi tutulması, sadece içeriğin ‘haber’ olması koşuluna bağlanmıştır.
Son dönemde çok sayıda gazeteci, sosyal medya hesaplarından haber paylaşımı yapmaktadır. Bu paylaşımlar çalıştıkları kurumda yayınlanan haberler olabildiği gibi, bu kurumların çeşitli nedenlerle kullanmadıkları haberlerini de yine kendi sosyal medya hesaplarında paylaşma yoluna gitmektedir.
Bu dosyadaki olayımızda öncelikle, sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili şikayetlerde Yüksek Kurul’un yaptığı tespitten hareket edilmelidir. Söz konusu paylaşım, şikayet edilenin çalıştığı gazetede yayınladığı bir haber ya da sosyal medya hesabında yazdığı bir köşe yazısı değildir. Diğer bir deyişle; bu paylaşım, içeriği itibariyle bir ‘haber’ vasfı taşımamaktadır; bilinen bir konuda kişisel görüş beyanı niteliğindedir. Üstelik bu paylaşım ‘sadece seçilen kişilere açık; topluma kapalı’ olan mecrada yapılmıştır. Şöyle ki, şikayet edilen kişinin Facebook sayfası herkese açık değildir; şikayet konusu içerik, sadece kendisinin Facebook’ta arkadaşı olan, nispeten sınırlı sayıda kişilerce okunabilecek mahiyettedir.
Şikayet edilenin verdiği yanıtta başvurunun husumet nedeniyle yapıldığını söylemesi; şikayetçi hakkında 15 yıl önce yayımladığı haberin konusu; şikayetçinin kimliği ve kişiliğine yönelik ifadeleri bu şikayet dosyası kapsamı dışındadır.
Açıklanan bu nedenlerle şikayet konusu yazının Basın Meslek İlkeleri kapsamına giren bir yayın olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak, ‘ŞİKAYETİN YERSİZLİĞİNE’ oybirliğiyle karar verilmiştir.

KARAR NO                :   2019- 18 /1

KARAR TARİHİ      :  20.11.2019

ŞİKAYETÇİ                :  Cem GÜNER (Süpersilivri.com Genel Yayın Yönetmeni) 
                                     Özel İdare İş Merkezi Kat:5 No:55 SİLİVRİ – İSTANBUL 

ŞİKAYET EDİLENLER  : Süleyman ARAT (Hürriyet Gazetesi Foto Muhabiri)
                               Demirören Medya Center  BAĞCILAR- İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU    : 
Basın Konseyi’nin 08.08.2019 tarihli toplantısında, Hürriyet Gazetesi Spor Servisi Foto Muhabiri Süleyman Arat’ın, 11 Haziran 2019 günü sosyal medyada (Facebook) yaptığı paylaşımla ilgili oybirliğiyle verilen ŞİKAYETİN YERSİZLİĞİ kararına, şikayetçi Cem Güner itiraz etmiştir.
Şikayetçi itiraz başvurusunda, Yüksek Kurul karanının şikayet edilenin gazetesinde yayınladığı bir haber ya da köşe yazısı olmadığı, bilinen bir konuda görüş beyanı niteliği taşıdığı gerekçelerinin yanında paylaşım ‘sadece seçilen kişilere açık; topluma kapalı’ olan mecrada yapıldığına dayandırıldığını belirterek, söz konusu sosyal medya hesabının topluma açık olduğunu vurgulamıştır.
İtiraz başvurusunda özetle şöyle denilmektedir:
1- Şikayet edilen Süleyman Arat’ın (https://www.facebook.com/suleyman.arat) adresinden yayın yapan kişisel Facebook hesabı topluma açıktır. İstisnasız herkes, Facebook’taki arama çubuğuna “Süleyman ARAT” yazdığında veya (https://www.facebook.com/suleyman.arat) adresine girdiğinde Süleyman Arat’ın istisnasız bütün paylaşımlarını görebilmekte ve okuyabilmektedir.
2- Süleyman Arat, söz konusu paylaşımı haber görevi dolayısıyla gittiği görev alanıyla alakalı olarak yapmıştır.
3- Takdir edersiniz ki Basın Meslek İlkeleri, gazetecilerin sadece yazmış oldukları haberleri  değil, haber için gitmiş oldukları ortamlardaki tutum ve davranışlarını da kapsamaktadır. Süleyman Arat,  bu paylaşımı özel bir arkadaş toplantısı veya aile ziyareti değil, haber için görevli olduğu ortamla alakalı olarak ve kamuoyuna açık bir sosyal medya mecrasında yapmıştır.
4- Kıdemli bir muhabir olan Süleyman Arat, genç muhabirler tarafından örnek alınmaktadır. Kaldı ki; söz konusu paylaşım genç muhabirlere şiddet kullanmayı tavsiye etmektedir.
DEĞERLENDİRME      :
Basın Konseyi Çalışma Kuralları ve Başvuruları Değerlendirme Usulleri İlkeleri’nin 24’üncü maddesi şöyledir:
“Basın Konseyi Yüksel Kurulu kararları kesindir. Ancak ilk incelemede maddi bir hata yapıldığı veya şikayetçi ile şikayet edilenin sunduğu bir kanıtın değerlendirilmediği gerekçesiyle, kararın ilanından itibaren 15 gün içinde, olağanüstü itiraz yoluna gidilebilir. Başkan, İkinci Başkan ve Genel Sekreterden oluşan bir Kurul, itirazla ilgili raporunu Yüksek Kurula sunar. İtiraz, toplantıya katılanların en az 2/3′ünün olumlu oyuyla kabul edilebilir.”

Yapılan değerlendirmede itiraza esas 4 gerekçeden sadece, ‘sosyal medya hesabının kamuya açık olduğu’ gerekçesinin ‘madde hata’ kapsamında ele alınma olanağı vardır. Şikayetçinin ortaya attığı diğer gerekçeler, Yüksek Kurul’un kuralları nasıl yorumladığıyla ilgili olduğu için buna ilişkin bir itiraz yolu yoktur.

Facebook hesabının herkese açık olduğu vakıası üzerinde yeni bir değerlendirme yapmak gerekirse; sonuç değişmeyecektir. Önceki kararımıza bakılırsa, gerekçeye dair şu paragraf belirleyicidir:
Bu dosyadaki olayımızda öncelikle, sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili şikayetlerde Yüksek Kurul’un yaptığı tespitten hareket edilmelidir. Söz konusu paylaşım, şikayet edilenin çalıştığı gazetede yayınladığı bir haber ya da sosyal medya hesabında yazdığı bir köşe yazısı değildir. Diğer bir deyişle; bu paylaşım, içeriği itibariyle bir ‘haber’ vasfı taşımamaktadır; bilinen bir konuda kişisel görüş beyanı niteliğindedir. Üstelik bu paylaşım ‘sadece seçilen kişilere açık; topluma kapalı’ olan mecrada yapılmıştır: şöyle ki, şikayet edilen kişinin Facebook sayfası herkese açık değildir; şikayet konusu içerik, sadece kendisinin Facebook’ta arkadaşı olan, nispeten sınırlı sayıda kişilerce okunabilecek mahiyettedir.
Facebook sayfası herkese açık olsa bile, paylaşılan içeriğin ‘haber’ veya ‘makale/köşe yazısı/eleştiri yazısı’ niteliğinde bir gazetecilik faaliyeti olmadığı açıktır. Durum böyle olunca da Basın Meslek İlkeleri’ne tabi bir paylaşım değildir.

SONUÇ           :  

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, şikayetçi Cem Güner’in, Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun 08.08.2019 tarih ve 2019-28 dosya nolu kararına yaptığı itirazla ilgili Genel Sekreterlik önerisini dinlemiş, konuyu müzakere ettikten sonra aşağıdaki kararı almıştır:

       a) Kuralların hukuki içeriğinin tarafımızca nasıl yorumlandığına dair itiraz yolu mevcut olmadığından;

        b) Facebook sayfası herkese açık olsa bile, paylaşılan içeriğin ‘haber’ veya ‘makale/köşe yazısı/eleştiri yazısı’ niteliğinde bir gazetecilik faaliyeti, dolayısıyla Basın Meslek İlkeleri’ne tabi bir paylaşım olmadığından İTİRAZIN REDDİNE karar verilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın