BKYK KARARI 2019-06

REFERANS NO :    2019 – 6
ŞİKAYETÇİ :        Av. Kemal KORANEL  (Ankara Barosu Genel Sekreteri)
ŞİKAYET EDİLEN:  Ali İhsan KARAHASANOĞLU (Yeni Akit Gazetesi  yazarı ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü)
ŞİKAYET KONUSU:
Yeni Akit gazetesinde 16.02.2019 günü yayımlanan ‘Başörtülü üyeleri reddet, lezbiyenlere merkez kur’ başlıklı köşe yazısında, aynı gazetede 3 gün önce yayımlanan habere, Ankara Barosu’nun  web sitesinde verilen cevap konu edilmiştir. Ankara Barosu Başkanı adına Genel Sekreter Avukat Kemal Koranel söz konusu köşe yazısında hem Baro hem de Baro Başkan Erinç Sağkan’a hakaret edildiğini; suç isnadında bulunulduğunu; nefret söylemi ile açıkça hedef gösterilip fiili saldırılar için sebep yaratıldığını savunarak şikayette bulunmuştur.
Şikayet edilen Yeni Akit gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü ve yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, söz konusu yazısında, aynı gazetede 13.02.2019 tarihinde yer alan ‘Ankara Barosu’ndan sapkınlara yönelik eğitim semineri’ başlıklı habere, Ankara Barosu’nun web sitesinde verilen yanıttan ‘küfürname’ olarak söz etmiştir. Gazetede haberi yayımlarken ‘Uyarı yaparsak kendilerine gelirler’ diye düşündüklerini savunan yazar, ‘Adamlar uçmuşlar’, ‘İsimlerini yazmaktan korktukları için tabelayı asmışlar: Ankara Barosu Başkanlığı’ ifadelerine yer vermiş, ancak açıklamanın sorumlusunun Baro Başkanı olduğunu savunmuştur.
Ankara Barosu’nun web sitesindeki açıklamada ‘İnsanlık düşmanlarına ve fırsatçılıktan nemalananlara cevabımızdır’ ifadesinin yer aldığını vurgulanan şikayet konusu yazıda, özetle Ankara Barosu bünyesinde eşcinseller için merkez açıldığı; bununla da gariban insanların çocuklarını lezbiyenliğe ve gay’liğe alıştıranların ekmeğine yağ sürüldüğü iddia edilmiştir. Yazıda eşcinsellere ‘Sizler için baroda merkez açtık. Bundan sonra istediğinizi yapın, istediğinizi kırın. Yaptıklarınıza yönelik bir soruşturma olursa, biz buradan size bedava avukatlık hizmeti vereceğiz. Size yönelik soruşturmaları ayrımcılık gerekçesiyle başlatıldığını iddia edip başlamadan bitireceğiz denildiği…’ ifadelerine de yer verilmiştir.
Yazıda, Ankara Barosu üyesi avukat Zübeyde Kamalak’ı başörtüsü nedeniyle duruşmaya almadığı iddia edilen yargıç Mustafa Karadağ’a, Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) soruşturma açtığından söz edilerek şöyle denilmiştir:
“Başörtülü avukatları duruşmaya almayan hakimin imdadına kim yetişiyor biliyor musunuz. Tahmin ettiğiniz gibi. Ramiz Erinç Sağkan’ın öncülüğünde Ankara Barosu’nun yönetimi… Açmışlar önlerine bir pankart ‘Bağımsız yargı için, yargıç teminatı için yargıç Mustafa Karadağ’ın yanındayız’ diyorlar. Peki sizin üyeniz olan avukatın yanında kim olacak? Kim olursa olsun. Onlar lezbiyenlerin gay’lerin yanında.”
Şikayet edilen yazıda ayrıca Ankara Barosu Başkanı Erdinç Sağkan’ı hedef alan yazar, ‘Merak ettim. Ankaralı arkadaşlara sordum Ne ayak bu Ramiz Erinç diye’ dedikten sonra şu ifadelere yer vermiştir:
“Arkadaşların verdikleri cevabı, aynen aktarıyorum: ‘Daha düne kadar, hırsızların (mecazen söylemiyorum, bildiğiniz adi hırsızların) avukatlığını yapardı. Sincan’dakiler iyi tanırlar.. Sadece hırsızlar değil.. Fuhşa teşvik ve aracılık suçundan yargılananlar da, ona koşarlar.. Yağma suçundan yargılananlar, ona koşar.. Uyuşturucu ticareti yapanlar da iyi tanırlar.’ Eeee? Ben ne diyeyim ki? Gay’ler için merkez kurmalarını eleştirdik. Meğerse, mesleğini de zaten, fuhuş aracılığının sanıkları için yapıyormuş. Sorsan ‘Kadın hakları’ diye bir başlar söze, şaşar kalırsınız.
Çık karşımıza Ramiz Erinç Sağkan. Çıkart davasına girdiğin hırsızların listesini. Çıkart; vekaletini aldığın uyuşturucu sanıklarının listesini. Çıkart, savunmasını yaptığın fuhşa aracılık edenlerin listesini. Ama lütfen ‘Biz profesyonel avukatı, herkesin davasını alırız’ deme.. Diyorsan, sorarım sana ‘Özgecan’ın katili de bastırırsa parayı, yapar mısın avukatlığını! Irzına geçilip öldürülen Şule Çet’in katilleri Çağatay Aksu ile Berk Akand da bastırırsa milyoncukları, yapar mısın avukatlıklarını?”
UZLAŞMA VE DİĞER KONULAR
Şikayetçi, Ankara Barosu Başkanı adına Genel Sekreter Avukat Kemal Koranel gönderdiği 2 sayfalık başvuruda, Yeni Akit gazetesinde 13.02.2019 tarihinde ‘Ankara Barosu’ndan sapkınlara yönelik eğitim semineri’ başlıklı haber yayımlandığı, gerçeklerin çarpıtıldığı bu habere Baronun resmi web sitesinden yanıt verildiği anlatılmıştır. Bunun üzerine aynı gazetede yayımlanan şikayet konusu ‘Başörtülü üyeleri reddet, lezbiyenlere merkez kur’ başlıklı köşe yazısında, Baronun web sitesindeki açıklama için ‘küfürname’ denildiği başvuruda belirtilmiştir.
Başvuruda, hem Yeni Akit gazetesindeki habere, hem şikayet edilen köşe yazısına konu olan olayın, Ankara Barosu’nun insan hakları hukukunun temeli olan eşitlik ve ayrımcılık yasağını dikkate alarak, LGBTİQ+ bireylerin adalete erişimi noktasında yaşanan sıkıntılarla ilgili üyelerine dönük meslek içi eğitim olduğu belirtilmiştir. Baronun bu faaliyetinin, cinsel yönelimleri nedeniyle gündelik hayatta ayrımcılığa uğrayan ve nefret söylemine maruz kalanların haklarını koruma görevi olduğu savunulmuştur.
Şikayet edilen yazıda ise ‘Ankara Barosu bünyesinde eşcinseller için merkez açıldığı’, ‘gariban insanların çocuklarını lezbiyenliğe ve gay’liğe alıştıranların ekmeğine yağ sürüldüğü’, bu kişilere ‘Sizler için baroda merkez açtık, yaptıklarınıza yönelik bir soruşturma olursa biz buradan size bedava avukatlık hizmeti vereceğiz, size yönelik soruşturmaları ayrımcılık gerekçesiyle başlatıldığını iddia edip başlamadan bitireceğiz denildiği’ ifadelerinin yer aldığı kaydedilmiştir. Başvuruda, şikayet konusu bu köşe yazısında Ankara Barosu’nun haksız suçlamalara maruz bıraakıldığı, eleştiri sınırlarının aşıldığı savunulmuştur.
Başvuruda, söz konusu yazıda Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan’ın da ‘Ne ayak bu Ramiz Erinç’ ifadeleriyle hedef alındığı; ‘hırsızların ve fuhşa aracılık edenlerin avukatlığını yaptığı; yağma suçundan yargılananların ona koştuğu ve uyuşturucu ticareti yapanların da iyi tanıdığı’ ifadelerine yer verildiği belirtilmiştir. Bu iddialar ve ‘Özgecan’ın katili de bastırırsa parayı, yapar mısın avukatlığını! Irzına geçilip öldürülen Şule Çet’in katilleri Çağatay Aksu ile Berk Akand da bastırırsa milyoncukları, yapar mısın avukatlıklarını’ ifadelerinin suçlama ve nefret söylemi olduğu vurgulanmıştır. ‘Çık karşımıza Ramiz Erinç Sağkan. Çıkart davasına girdiğin hırsızların.. uyuşturucu sanıklarının listesini..’ gibi ifadelerle de Ankara Barosu Başkanı’nın itibarına, kişiliğine ve mesleki kariyerine saldırıldığı savunulmuştur.
Başvuruda şikayet edilen yazıda Ankara Barosu’nun web sayfasında yapılan açıklamanın nefret söylemi içeriğine dönüştürüldüğü; lezbiyenlik ve gay’liğin aşağılanıp kınandığı; Ankara Barosu ve Başkanını eleştiri sınırları ötesinde küçük düşüren, aşağılayan ifadelere yer verildiği ve iftira atıldığı; kin ve nefret söylemi ile  açıkça hedef gösterilip, fiili saldırılar için sebep yaratıldığı savunulmuş ve yazar Ali İhsan Karahasanoğlu hakkında Basın Meslek İlkeleri’ni ihlalden işlem yapılması talep edilmiştir.
Şikayet başvurusu, şikayet edilen Yeni Akit gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu’na 13.03.2019 tarihinde hem e-mail, hem posta ile gönderilmiş, posta ‘alındı’ belgeleri gelmiştir. Şikayet edilen yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Şikayet edilen Yeni Akit gazetesinde 16.02.2019 tarihinde yayımlanan köşe yazısı, Ankara Barosu bünyesinde oluşturulan LGBTİQ+ Hakları Merkezi’nin, dezavantajlı grupların haklarını savunan üyelerine yönelik meslek içi eğitim faaliyetini konu almıştır.
Söz konusu faaliyetle ilgili aynı gazetede 13.02.2019 tarihinde ‘Ankara Barosu’ndan sapkınlara yönelik eğitim semineri’ başlıklı haber yayımlanmış, bunun üzerine Ankara Barosu haberde gerçeklerin çarpıtıldığını savunarak hem gazete haberine hem de bu faaliyete karşı çıkanlara yönelik olarak resmi web sitesinde ‘İnsanlık düşmanlarına ve fırsatçılıktan nemalananlara cevabımızdır’ ifadesinin yer aldığı bir açıklamaya yer vermiştir.
Yeni Akit’in gazetesinin sorumlu müdürü ve yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, Ankara Barosu’nun bu açıklamayla gazetesini hedef aldığını; ‘Uyarı yaparsak kendilerine gelirler’ diye yaptıkları haber nedeniyle ‘insanlık düşmanı ilan edildiklerini’ savunarak, köşesinde ‘Başörtülü üyeleri reddet, lezbiyenlere merkez kur’ başlıklı şikayet konusu yazıyı kaleme almıştır.
Ankara Barosu, daha önce Yeni Akit gazetesinde yayımlanan ‘Ankara Barosu’ndan sapkınlara yönelik eğitim semineri’ başlıklı haber için muhabir Oğuzhan Gültekin ve gazetenin sorumlu müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu hakkında şikayette bulunmuş, Basın Konseyi Yüksek Kurulu bu başvuruyla ilgili bir önceki toplantısında gerekli kararı vermiştir. Ankara Barosu bu kez, ‘Ankara Barosu’ndan sapkınlara yönelik eğitim semineri’ başlıklı haberin yayınlanmasından üç gün sonra aynı gazetede Ali İhsan Karahasanoğlu imzasıyla yayımlanan ‘Başörtülü üyeleri reddet, lezbiyenlere merkez kur’ başlıklı köşe yazısında, Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunmuştur.
Şikayetçi olan Ankara Barosu, Türkiye’nin ikinci büyük barosudur ve görevini daha etkin yapabilmek için diğer barolar gibi bünyesinde çeşitli birimler oluşturmuştur. Şikayet edilen haber ve köşe yazısına konu olan LGBTİQ+ Hakları Merkezi de bu birimlerdendir. Dezavantajlı gruplardaki bireylerin adalete ulaşmada herkes gibi eşit hakka sahip olması hedefiyle çalışmalar yapmaktadır.
Barolar her faaliyetini yasalara ve meslek etiğine uygun yapmak durumundadır. Ankara Barosu’nun bu faaliyetinde de herhangi bir yasal ve etik engel bulunmamaktadır. Buna karşın, yasaya ve etik kurallara uygun olan her faaliyeti herkes onaylamak zorunda değildir. İfade özgürlüğünde, övgü ve eleştiri de kıymetlidir.
Demokratik toplumlarda görüş açıklamak ve eleştiride bulunmak her bireyin hakkıdır, bu hak özgürce kullanabilmektedir. Nitekim baro üyesi olan avukatlardan LGBTİQ+ Hakları Merkezi’nin oluşturulmasına ve faaliyetlerine karşı çıkanlar, çok sert ifadelerle eleştirenler de olmuştur.
Şikayet edilen köşe yazısının yer aldığı Yeni Akit gazetesinin okuyucu profili ve yazarın dünya görüşünün, böyle bir faaliyete karşı çıkılması ve eleştirmesine uygun olduğu kabul edilmelidir. Ancak gazeteci karşı çıkış ve eleştirisini yaparken, mesleğin uyulması gereken kurallarını ihlal etmemek durumunda olduğunu unutmamalıdır.
Oysa şikayet konusu köşe yazısında Ankara Barosu, üyeleri arasında ayrımcılık yapmakla suçlanmış, HSK’nın soruşturma açtığı bir yargı mensubuna destekte bulunarak görevini yapması bile sanki suç olarak gösterilmiştir.
Baronun meslek içi bir eğitim faaliyetiyle ilgili ‘eşcinseller için merkez açıldığı’, ’gariban insanların çocuklarını gay’liğe ve lezbiyenliğe alıştıranların ekmeğine yağ sürüldüğü’, ‘bedava avukatlık hizmeti verilerek onlara yönelik soruşturmaların, ayrımcılık gerekçesiyle başlamadan bitirileceği’ ifadeleriyle ağır suçlamalar yapılmış, hakikate aykırı nitelikte ithamlarda bulunulmuştur.
Yine şikayetçi olan Baro Başkanı Erinç Sağkan’a yönelik ‘Ne bu ayak Ramiz Erinç’, ‘daha düne kadar hırsızların avukatlığını yapardı’, ‘fuhşa teşvik ve aracılık suçundan yargılananlar, yağma suçundan yargılananlar ona koşar’, ‘uyuşturucu ticareti yaparlar da iyi tanırlar’, ‘Özgecan’ın katili de bastırsa parayı yapar mısın avukatlığını’ ifadeleri de eleştiri sınırlarının ötesinde suçlama, küçük düşürme ve kınama amacıyla kullanılmıştır. Mesleğinin icabı gereği, her türlü suç ile itham edilen şüpheli ve sanıkların savunmasını üstlenerek onların haklarını gözetmek konusunda hem hak hem de görev sahibi olan şikayetçi, sanki bu suçları işleyen kişilerle şahsi bir iletişim ve mesai içindeymiş, adeta onlarla işbirliği ve iştirak içerisindeymiş gibi lanse edilmiştir. Ankara Barosu gibi Türkiye’nin ikinci büyük barosu üyelerinin başkan seçtiği bir hukuk insanı olan şikayetçi, ‘hırsızları, yağmacıları, uyuşturucu ticareti yapanları, fuhşa aracılık edenleri’ mesleğin gereği icabı değil de, kişisel ve fikri olarak savunan bir şahıs gibi tanıtılmaya çalışılarak algı manipülasyonu yapılmış; şikayetçi sanki yasadışı işlerle iştigal eder gibi bir hava vermek suretiyle şikayetçinin saygınlığı hedef alınmıştır.
Yazı ayrıca kin, ayrımcılık ve nefret söylemi içeren ifadelerle kaleme alınmış, kullanılan üslupla şikayetçi Erinç Sağkan ve başında bulunduğu Ankara Barosu, fiili saldırılara kadar varabilecek şekilde hedef gösterilmiştir. Baro bünyesinde açılan LGBTİQ+ Hakları Merkezi üzerinden toplumda cinsel yönelimi nedeniyle bir kesim ’sapkın’ olarak nitelenmiş, nefret suçu işlenmiştir.
Açıklanan bu nedenlere şikayet konusu köşe yazısında Basın Meslek İlkeleri’nin ‘Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez’ şeklindeki 4’üncü maddesinin;
“Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe kimse suçlu ilan edilemez” şeklindeki 9’uncu maddesinin;
‘Gazeteci, şiddet, nefret, zorbalık ve ayrımcılığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapamaz’ şeklindeki 13’üncü maddesi ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Netice olarak, Yeni Akit gazetesi yazarı ve sorumlu müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu hakkında, Basın Meslek İlkeleri’nin yukarıda anılan 3 maddesini ihlal etmesinden ötürü, OYBİRLİĞİYLE ‘KINAMA’ kararı alınmıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın