BKYK KARARI 2018-22

REFERANS: 2018- 22
ŞİKAYETÇİ:  TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi avukatları Gökçe Bolat, Revşan Deniz Yıldırım Çobanoğlu.

ŞİKAYET EDİLEN: www.iha.com.tr internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Söztutan.
ŞİKAYET KONUSU:
www.iha.com.tr internet sitesinde 12.05.2018 tarihinde yayınlanan ‘Danıştay’dan Mimarlar Odası’nın açtığı davaya ret’ başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığı ve bu haber nedeniyle gönderilen açıklamanın yayınlanmaması.
İhlas Haber Ajansı’nın internet sitesinde ‘Danıştay’dan Mimarlar Odası’nın açtığı davaya ret’ başlıklı haberde, Bakanlar Kurulu kararıyla Bolu’da ‘Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’ ilan edilmesine karşı, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davaya Danıştay’dan ret kararı verildiği yazılmıştır.
Haberde, Köroğlu Dağları’nın eteklerinde bulunan Kartalkaya Kayak Merkezi ile Karacasu Termal Turizm Merkezi arasında kalan yaklaşık 51 bin 450 hektarlık alanla ilgili Bakanlar Kurulu’nun 22 Ağustos 2015 tarihinde aldığı kararının ardından Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, Danıştay’a dava açtığı belirtilerek şöyle denilmiştir:
“Danıştay ise yaptığı inceleme sonrası Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nce açılan iptal davasını reddetti. Konuyla ilgili açıklama yapan AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay, ‘Bolu’da yıllardır şikayet edilen turizm teşviklerinden yararlanılmadığı yönündeki söylemler de artık bu kararla son bulmuştur. Bundan sonra Bolu turizmi şaha kalkacaktır ve hak ettiği desteği alacaktır” dedi.”
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi avukatları Gökçe Bolat, Revşan Deniz Yıldırım Çobanoğlu tarafından yapılan şikayet başvurusunda ise, Mimarlar Odası’nın mesleğin ve meslektaşlarının çıkarlarını korumanın yanında; şehir planları ve uygulamalarının planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetleme görevini de yerine getirdiği vurgulanmıştır.  Bu amaçla ilgili idareleri yasal yoldan uyardıkları; hukuka aykırı işlemleri yargıya taşıdıkları belirtilen şikayet başvurusunda, Bakanlar Kurulu’nca alınan Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’da 14. Daire’de dava açıldığı hatırlatılmıştır. Davayla ilgili mahkeme tutanaklarının da eklendiği başvuruda şu ifadelere yer verilmiştir:
“Mahkeme en son olarak dava konusu idari işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar vermiş, yargı süreci halen devam etmektedir. İhlas Haber Ajansı 12.05.2018 tarihinde ‘Danıştay’dan Mimarlar Odası’nın açtığı davaya ret’ başlıklı gerçeği yansıtmayan haber yapmış ve henüz yargı süreci devam eden bir davada kesin hüküm niteliğinde içerik yayınlanmıştır.”
Haberin düzeltilmesi için İhlas Haber Ajansı ile irtibata geçildiği, açıklama gönderilmesi konusunda anlaşıldığını, ancak gönderilen açıklamanın kullanılmadığı da belirtilen başvuruda, Mimarlar Odası’na yönelik ‘algı operasyonu’ yapıldığı ve ‘itibarsızlaştırmayı hedeflediği’ ileri sürülen haberin meslek etiği ile uyuşmadığı savunulmuştur.
UZLAŞMA VE DİĞER KONULAR
Şikayet başvurusu hem e- mail hem de posta ile www.iha.com.tr internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Söztutan’a 24.05.2018 tarihinde iletilmiş, şikayet edilen de 31. 05.2018 tarihinde yanıt vermiştir. Taraflar arasında uzlaşma da sağlanamamıştır.
Şikayet edilen iha.com.tr internet sitesi genel yayın yönetmeni Ömer Söztutan, şikayetçinin iddialarına verdiği bir sayfalık yanıtta, “Danıştay’dan Mimarlar Odası’nın açtığı davaya ret başlıklı haber Ak Parti Bolu İl Başkanı sayın Nurettin Doğanay tarafından basın bülteni olarak tüm basın kuruluşlarına gönderilmiştir. Bir siyasi partinin il başkanı tarafından verilen haberin doğruluğunu araştırma ihtiyacı duyulmamıştır” demiştir.
Haber metninde Ak Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay’ın sözlerinin de tırnak içinde yer verildiğini anlatan Ömer Söztutan’ın yanıtında, aynı haberi kullanan bazı yerel internet sitelerini örnek göstererek şu ifadelere de yer vermiştir:
“Haber internet sitelerinde de aynı şekilde yayınlanmıştır. Yüksek Yargıtay’ın kararlarında da belirtildiği gibi; haber kamu kurumları, devletin yetkili organları, Anadolu Ajansı gibi kişi ve kurumlardan alınmış ise gazetecinin haberin doğruluğunu araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu nedenle haber hukuka uygundur.”
Gelen yanıtta, haberin düzeltilmesi için gönderilen açıklamadan ve bunun neden yayınlanmadığından ise söz edilmemiştir.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Şikayet konusu haber, çok sayıda abonesi bulunan bir haber ajansı tarafından yayınlanmıştır. Yerel basının yanı sıra ulusal gazetelerin internet siteleri de bu haberi kullanmıştır.

Şikayetçinin gönderdiği belgelerden, haberde belirtildiği gibi bir yargı karanın olmadığı ve davanın henüz devam etmekte olduğu, hatta davalı (şikayetçi) lehine yürütmenin durdurulması yönünde kararın alındığı anlaşılmaktadır. Ancak haberin dayandırıldığı bir kaynak vardır; o kaynak da haberde adı geçen ve sözleri tırnak içinde verilen Ak Parti Bolu İl Başkanı olan kişidir. Ajans da o kaynağının yazılı açıklamasına güvenip haberi yayınlamıştır. Kaynağın yanlış bilgi verebileceğinden şüphelenilmemiş, bu nedenle de ’Nerede bu mahkeme kararı?’ diye sorulmamıştır. Kaynağa o kadar güvenilmiştir ki; söz konusu davanın tarafı olan Mimarlar Odası’na da sorma, onların da görüşünü alma gereği duyulmamıştır.

Haber ajansları, doğası gereği haberi süratle ve rakiplerinden önce verebilmek için zamanla yarışmaktadır. Habere konu olan her olayın baştan sona geçirdiği safhaların didik didik araştırılması, bu hızlı trafikte çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Gazeteci haberi yalanlanıyorsa; hele güvendiği kaynak kendisini yanıltmışsa herkesten fazla üzülür.

Ne var ki, haberde tarafların görüşünü almak atlanılmaması gereken önemli bir kuraldır. Bu haberde olduğu gibi, kural ihlali hata yaptırır. Diğer bir hata da haberi yaparken, kaynağın bir siyasetçinin açıklaması olduğunun belirtilmemesi; muhabirin bu yönde kendisi bir sonuca varmış gibi, Danıştay tarafından ret kararı verildiğinin net bir dille hem manşette hem spotta hem de haber metninde öne sürülmesidir. Gerçekten, habere bakıldığı vakit, önce bir vakaymışçasına, aslında var olmayan ret kararının varmış gibi haber yapıldığı, ardından da ‘konuya dair’ Ak Parti İl Başkanının ‘görüşüne’ yer verildiği görülmektedir. Haber bu şekilde yapılınca, ortalama bir okuyucunun, söz konusu İl Başkanının açıklamasına istinaden ve bir iddia olarak ret kararının gündeme getirildiğini anlaması imkansızdır. Bilakis, ortalama bir okuyucunun anlayacağı, ajans tarafından bu ret kararının varlığının tespit edildiği, konuya ilişkin olarak da İl Başkanının yorumlarına yer verildiğidir.

Durum böyle olunca, haberin gerçekliğini teyit etmek için yeterli araştırmanın yapılmadığı ve gerekli çabanın gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bir siyasi partinin İl Başkanının sözlerine, doğrulama gereği duymaksızın, inanılmış olması muhabirin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Muhabirin lehine şu söylenmelidir: bir partinin yetkili temsilcisi tarafından, hem de kamuoyuna yönelik olarak yapılmış resmi bir açıklama vardır. Ne var ki, İl Başkanını ‘devletin yetkili organı’ olarak görmek mümkün değildir. Haberde de kaynağın mahiyeti belirtilmemiştir. Kaldı ki, bu olayın derhal ve araştırma yapılamadan kamuoyuna aktarılmasını gerektiren ivedi bir durum da söz konusu değildir. Olay irdelendiğinde, muhataba görüşü sorulmuş olsaydı, asıl durumun kolaylıkla ve derhal ortaya çıkacağı da açıktır. Bu nedenlerle, haberin gerçekliğinin gereğince araştırılmadığı sonucuna varılmıştır. Basınımızda her ne kadar bu tür haberler sıkça yayınlanıyor, hatta standart bile kabul ediliyorsa da Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun misyonu yerel standartları değil gelişmiş demokrasilerde kabul edilen uluslararası standartları yerleştirmek ve uygulamaktır.

Öte yandan, şikayet edilenin yanlış çıkan haberini düzeltmesi de gerekmektedir. Bu yola gitmemesi; üstelik haberden zarar gören şikayetçinin gönderdiği açıklamayı yayınlamaması meslek etiği ile bağdaşmamaktadır. Zaten bu konuda, şikayet edilen tarafından herhangi bir açıklama da tarafımıza iletilmemiştir.

Sonuç olarak, şikayet edilenin, Basın Meslek İlkeleri’nin ‘Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz’ şeklindeki 6’ncı maddesini ihlal ettiğine oyçokluğuyla; muhabirin kendisine gönderilen cevap ve düzeltme yazısını yayınlamamasının Basın Meslek İlkeleri’nin ‘Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar’ şeklindeki 16’ncı maddesini ihlal ettiğine oybirliğiyle karar verilmiştir.
Bunun sonucunda, www.iha.com.trt Genel Yayın Yönetmeni Ömer Söztutan hakkında ‘kınama’ kararı verilmesi oyçokluğuyla uygun görülmüştür.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın