BASIN KONSEYİ, SABAH GAZETESİ HAKKINDAKİ ŞİKÂYETTE ‘KINAMA’ KARARI VERDİ
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2021- 43
KARAR TARİHİ : 08.12.2021
ŞİKAYET EDEN : Berna Yalınçetin BORA
ŞİKAYET EDİLEN : 1) Ceyhan TORLAK (Sabah muhabiri)
(Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok No 29/1/1 EYÜP / İSTANBUL)
2) Erdal ŞAFAK (Sabah Genel Yayın Yönetmeni)
(Güzeltepe Mah. Mareşal Fevzi Çakmak Cad. B Blok No 29/1/1 EYÜP / İSTANBUL)
ŞİKAYET KONUSU :
Sabah gazetesi ve gazetenin sabah.com.tr internet sitesinde 26.08.2021 tarihinde muhabir Ceyhan Torlak imzasıyla yayınlanan “Aşıyı reddeden doktor koronavirüse yenildi” başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçi Berna Yalınçetin Bora, Basın Konseyi’ne 12.10.2021 tarihinde yaptığı başvuruda, vefat eden kişinin babası olduğunu ve gerekli araştırma yapılmadan yayınlanan haberde okura yanlış bilgi verildiğini savunmuştur. Şikâyetçi başvurusunda özetle şu ifadelere yer vermiştir.
“Babam Dr. Harun Alper Yalınçetin iki doz Sinovac aşısını olmuştur. Bu bilgi Sağlık Bakanlığı’na, Dr. Harun Alper Yalınçetin’in çalıştığı hastaneye ya da birinci derece bir aile yakınına sorulsa zaten çok kolaylıkla elde edilebilecek bir bilgidir.
Haberde kaynak olarak ‘meslektaşı ve yakın arkadaşı’ olarak ifade edilen birinin sosyal medya paylaşımını göstermiştir ki, bu kişinin Dr. Harun Alper Yalınçetin ile hiçbir yakınlığı bulunmamaktadır. Vefat eden kişinin kendisi hakkındaki yanlış bilgileri düzeltebilmesi mümkün olamayacaktır.”
Haberde kişilik haklarının ihlal edildiğini savunan şikayetçi, şikayet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin ilgili maddelerini ihlalden işlem yapılmasını talep etmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ:
Şikâyet başvurusu şikâyet edilenler Sabah Gazetesi İzmir Bürosu muhabiri Ceyhan Torlak ve Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak’a 14.10.2021 tarihinde PTT ile gönderilmiş, posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir.
Şikâyet edilen başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :
Şikâyet edilen haber, muhabir Celal Torlak’ın imzasıyla 26.08.2021 tarihinde Sabah gazetesinde “Aşıyı reddeden bir doktor daha öldü”; gazetenin internet sitesi sabah.com.tr ise “Aşıyı reddeden doktor koronavirüse yenildi” başlıklarıyla ve vefat eden Dr. Harun Alper Yalınçetin’in fotoğrafıyla yayınlanmıştır. İnternet sitesindeki habere göre daha kısa olan Sabah gazetesindeki haber şöyledir:
“İzmir’de özel bir hastanede dahiliye uzmanı Dr. Harun Alper Yalınçetin (76) bir süre önce koronavirüse yakalanınca yoğun bakıma alındı. Yalınçetin 10 günlük yaşam savaşını dün kaybetti. Yalınçetin’in ölümü sağlık camiasını ve ailesini yasa boğdu. Gaziantep, Tokat ve Uşak’ta görev yapan, son olarak İzmir’de özel bir hastanede çalışan Yalınçetin’in aşı olmadığı öğrenildi. Yakın arkadaşları Yalınçetin’in maske dahi takmadığını öne sürdü.”
Gazetedeki haberden daha geniş olarak sabah.com.tr internet sitesinde yayınlanan haberin spotunda, “İzmir’de aşı karşıtı uzman doktor Harun Alper Yalınçetin’in 10 gündür yoğun bakımda sürdüğü yaşam savaşını kaybetti. Yalınçetin’in meslektaşı Tülay Bilgin Kavaklı ‘O da aşı olmayan gruptaydı. Hatta maske bile takmıyordu’ diye paylaşım yaptı” ifadesi yer almıştır.
Haber metninde Dr. Yalınçetin’in 1969 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduğu yazılmış ve “AŞI KARŞITLIĞI BİR ÇEŞİT İNTİHAR” ara başlığı ile habere kupürü de konulan TC Tülay Bilgin Kavaklı adıyla şu sosyal medya paylaşımı kullanılmıştır:
“Yalınçetin’in meslektaşı Tülay Bilgin Kavaklı yaptığı paylaşımda ‘Son 12 günde vefat bilgilerini girdiğimiz 5 sağlık çalışanından 3’ü iki doz Sinovac sonrası üçüncü doz aşılarını yaptırmamış. 2”si ise aşı karşıtı olduklarından hiç aşı yaptırmamıştı. Biraz evvel de özel bir hastanede hizmet veren doktor arkadaşımız dahiliyeci Harun Alper Yalınçetin, covidden vefat etti. O da aşılanmamış gruptaydı. Hatta maske bile takmıyordu. 10 gün yoğun bakım sonucunda hayatını kaybetti. Allah’tan rahmet diliyorum. Huzurla uyusun. Sonuç; Bir çeşit intihar şu salgın döneminde aşı karşıtlığı. Maske takmamak, salgına inanmamak, aşı yaptırmamak bir çeşit intihar’ diye yazdı.”
Haberin konusu, insanlığı tehdit eden ve tüm ülkelerin üstesinden gelmeye çalıştığı salgında İzmir’de bir hekimin Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirmesidir. Salgınla mücadelede büyük fedakârlıkla görev yapan sağlık ordusunun bir ferdi olması nedeniyle Dr. Harun Alper Yalınçetin’in vefatı haber değeri taşımaktadır. Ayrıca; salgının ne kadar tehlikeli olduğu konusunda uyarıcı olması nedeniyle de yayınlanmasında kamusal yarar vardır.
Nitekim birçok yayın organı Dr. Yalınçetin’in koronavirüs nedeniyle vefat ettiği haberini yayınlanmıştır. Bu haberlerde Dr. Yalınçetin’in özel bir hastanede dahiliye uzmanı olduğu ve daha önce görev yaptığı yerler yazılmış, İzmir Tabip Odası’nın “ÖfkeliyizÇünküÖlüyoruz” hasthtagı ile yapılan “İzmir’de özel bir hastanede çalışan Dahiliye Uzmanı Dr. Harun Alper Yalınçetin’i Covid-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı dileriz. Oyalama Değil Yasa” açıklamasına da yer verilmiştir.
Sabah Gazetesi İzmir Bürosu muhabirlerinden Ceyhan Torlak’ın imzasını taşıyan şikâyet konusu haberde ise sosyal medyada “TC Tülay Bilgin Kavaklı” profiliyle yapılan, vefat eden Dr. Yalınçetin için “O da aşılanmamış gruptaydı. Hatta maske bile takmıyordu… Maske takmamak, salgına inanmamak, aşı yaptırmamak bir çeşit intihar” ifadelerinin yer aldığı paylaşıma yer verilmiş ve paylaşımın kupürü kullanılmış; Dr. Yalınçetin’in meslek kuruluşu olan İzmir Tabip Odası’nın açıklamasına itibar edilmemiştir. Haberin büyük bölümünü oluşturan paylaşımda, son 12 günde 5 hekimin vefat ettiğini ve bunlardan 2’sinin ‘aşı karşıtı’ olduğunu iddia eden Tülay Bilgin Kavaklı, İzmir Bornova’da özel muayenesi bulunan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı bir hekimdir. Salgın konusunda hiçbir resmi görevi ve sorumluluğu yoktur; ‘aşı karşıtı’ olduğunu iddia ettiği Dr. Yalınçetin ve ailesiyle de herhangi bir yakınlığı ve ilgisi bulunmamaktadır. Şikâyet edilen haberde, yetkisiz bir kişinin sosyal medya paylaşımı araştırılıp sorgulanmadan kesin gerçekmiş gibi sunulmuştur.
Şikâyet edilenler, başvurudaki iddialara yanıt vermemiş, vefat eden Dr. Yalınçetin’in aşı olmadığına ilişkin herhangi bir belge ortaya koymamıştır. Ancak şikâyet başvurusunun ulaşmasından sonra sabah.com.tr’deki haberin “Aşıyı reddeden doktor koronavirüse yenildi” başlığını “İzmir’de bir doktor daha korona kurbanı” olarak değiştirilmişler; vefat eden Dr. Yalınçetin’in aşı olmadığı ve maske takmadığı bilgilerini kullandıkları Tülay Bilgin Kavaklı’nın paylaşımını haberden çıkarmışlardır. Bu da şikâyet edilenlerin, gerçek olmayan bilgilerle haber yayınladıklarını kabul ettiklerinin kanıtıdır.
Şikâyet edilenlerin yaptıkları hatayı sabah.com.tr internet sitesinde düzeltme yolu gitmiş olmaları önemlidir, ancak sosyal medyadaki bir paylaşımı hiçbir sorgulamaya gerek duymadan kullanarak masa başında gerçeği aykırı haber yaptıklarını ortadan kaldırmaz. Zaten ‘Aşıyı reddeden bir doktor daha öldü’ başlığıyla Sabah gazetesinde yayınlanan haberle ilgili düzeltme yaptıkları veya şikayetçiye cevap hakkı kullandırıldıkları yönünde bir bilgi de saptanmamıştır.
Gazetecinin görevi, olayları araştırıp soruşturmak ve ulaştığı gerçeği kamuoyuna aktarmaktır. Haber, koronavirüsten vefat eden bir hekim hakkındadır. Hekimin aşı olmadığı, maske takmadığı ve hatta aşı karşıtı olduğu yazılmıştır. Bir hekim için bu iddialar son derece ciddidir, şüpheyle yaklaşılması ve mutlaka araştırılıp sorgulanması, kanıtının ortaya konulması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı sisteminde kimin aşı olup olmadığının kaydı vardır; ayrıca tedavi gördüğü hastane kayıtlarında ölüm nedeni bellidir. Gazeteci bu bilgilere ulaşabilir, hiç olmadı Tabip Odası ile hatta aile fertleriyle görüşülerek gerçeği öğrenir. Şikâyet edilenler, bunu yapmayıp masa başında haber kurgulamıştır. Yayınlanan haberde, bugün hayatta olmayan bir hekim, gerçeğe aykırı olarak maske takmayan, aşı olmayan, hatta aşı karşıtı hekim ilan edilerek anısına karaçalınmış, aile fertleri ve yakınları rencide edilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet konusu haberde Basın Melek İlkeleri’nin “Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı ve “Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip kararına saygı duyarlar” şeklindeki 16’ncı maddelerinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikayet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 2 maddesini ihlalden ‘UYARI’ kararı alınmasını öneririz.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, şikâyet başvurusunu 08.12.2021 tarihinde koronavirüs salgını önlemleri nedeniyle video konferansla yatığı toplantıda görüşmüştür.
Yüksek Kurul, Genel Sekreterin hazırladığı raporunu okumasının ardından dosyanın müzakeresine geçmiştir. Söz alan üyelerin tamamı şikâyet edilen haberde etik ihlali yapıldığını yönündeki Genel Sekreterlik görüşünü isabetli bulmuş; ancak üyelerin çoğunluğu ‘uyarı’ kararı verilmesi önerisine katılmamıştır.
Şikâyet edilen muhabirin, gerçeği araştırmadan yalan haber yazmasının ağır kusur olduğu konusunda görüş birliğine varan üyeler, oysa gazetecilik yaparak konuyu araştırmış olsa gerçeğe ulaşıp ‘İki doz Sinovac aşısı yetmedi’ diye çarpıcı habere imza atabileceğine dikkati çekmiştir. Şikayet edilen muhabirin masa başında haber kurguladığını vurgulayan üyeler, sorgulamadan bir sosyal medya paylaşımındaki yanlış bilgilere gerçekmiş gibi sarılmasının mesleki kariyerini de zedelediğini dile getirmiştir.
Müzakere sırasında ‘uyarı’ karar almasının yeterli olacağını savunan üyeler, yanlış haberin sabah.com.tr internet sitesinde düzeltildiğini; bunun şikâyet edilenlerin yaptığı etik ihlalini ortadan kaldırmasa da hafifletici neden olarak dikkate alınması gerektiğini söylemiştir. Bu görüşteki üyeler, aynı haberin başka internet sitelerinde de yayınlandığını ve onların da düzeltme yaptıklarını; gazetecilerin zaman zaman sosyal medya paylaşımlarını sorgulanmadan haber yapma hatasına düşebildiklerini savunmuştur.
Şikâyet edilenler hakkında ‘kınama’ kararı alınmasını talep eden Yüksek Kurul üyeleri ise haberin hiçbir sorgulama yapılmadan sosyal medya paylaşımındaki yanlış bilgiye göre kurgulandığını ve şekli gerçekliğin bile gözetilmediğini savunmuştur. Bu üyeler, iki doz aşı olmasına karşın sağlık hizmeti verirken salgın ortamında koronavirüse yakalanan hekimin vefat haberinde ‘aşı olmadığı’, ‘maske takmadığı’ ve hatta ‘aşı karşıtı’ olduğu iftirası atıldığına dikkat çekmiş; artık hayatta olmayan hekimin haberi tekzip etme ve hakkını arama imkânının bulunmadığını bunun yakınlarının açısını artırdığını dile getirmiştir. Şikâyet edilenlerin söz konusu haberi sabah.com.tr internet sitesinde düzeltmelerine karşın Sabah gazetesinde herhangi bir düzeltme yapılmadığına dikkati çeken üyeler, ayrıca haberin yayından kaldırılmasının yanlışı düzeltmeye yetmeyeceğini, doğru haberin ve özür yazısı konulması gerektiğini, şikâyet edilenlerin bunu da yapılmadığını savunmuştur.
Müzakerenin tamamlanmasının ardından Yüksek Kurul’da yapılan oylamada, şikâyet edilen haberde Basın Meslek İlkeleri’nin “Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı;
“Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar” şeklindeki 16’ncı maddelerinin ihlal edildiği OY BİRLİĞİ ile saptanmış; şikâyet edilenler hakkında OY ÇOKLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı alınmıştır.
SONUÇ: Sabah gazetesinde “Aşıyı reddeden bir doktor daha öldü” ve gazetenin internet sitesinde “Aşıyı reddeden doktor koronavirüse yenildi” başlıklı haberlerde imzası bulunan Sabah gazetesi muhabiri Ceyhan Torlak ve Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak hakkında, Basın Meslek İlkelerinin 6’ncı ve 16’ncı maddelerini ihlal etmiş olmaları nedeniyle OY ÇOKLUĞU ile ‘KINAMA’ kararı verilmiştir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.