BASIN KONSEYİ, AJANSYAZ.COM İNTİRNET SİTESİ HAKKINDAKİ ŞİKAYETTE ‘KINAMA’ KARARI
VERDİ
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2021- 42
KARAR TARİHİ : 24.11.2021
ŞİKAYET EDEN : G. Ö.
ŞİKAYET EDİLEN : Kevser YAZ (ajansyaz.com Genel Yayın Yönetmeni)
ŞİKAYET KONUSU : AJANSYAZ.COM İnternet Sitesinde 29.09.2021 tarihinde
yayınlanan “Eğitimciden akıllara zarar dolandırıcılık senaryosu” başlıklı haberde Basın Meslek
İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçi G.Ö 15.10.2021 tarihinde Basın Konseyi’ne yaptığı başvuruda, hakkında yalan haber
yapıldığını ve kişilik haklarının ihlal edildiğini öne sürmüştür. Bir özel okulda öğretmen
olduğunu, gerçeği yansıtmayan haberle mesleğinden olma riskiyle karşı karışa kaldığını
savunan şikâyetçi “Haber içeriğinde isim ve soy ismim, fotoğrafım ve yaptığım mesleğim de dahil
olmak üzere bütün bilgilerim bulunuyor. Savcılığa suç duyurusunda bulundum” demiştir.
Söz konusu haber sitesinin bir süre yayınına ara vermişken, şikâyete konu haberi yayınlamak
için 29.09.2021 tarihinde aktif hale getirildiğini iddia eden şikâyetçi, “Benimle alakalı haberi
yaptıktan sonra birden fazla haber girilmeye başlanmıştır. Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği
söz konusu haberin link ve ekran görüntülerini iletiyorum” ifadelerine yer vermiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ:
Şikâyet başvurusu şikâyet edilen AJANSYAZ.COM İnternet Sitesi Genel Yayın
Yönetmeni Keser Yaz’a, künyede adres olmadığı için posta ile gönderilememiş ancak mail
olarak ulaştırılmıştır.
Şikâyet edilen Kevser Yaz gönderdiği yanıtında, başvurudaki iddiaları reddetmiştir. Avukatlar
vasıtasıyla şikayetçi ile uzlaşma görüşmesi yapıldığını söylemiş, ancak şikâyetçi herhangi bir
uzlaşmanın söz konusu olmadığını, şikayetinde ısrarcı olduğunu bildirilmiştir.
ŞİKÂYET EDİLENİN YANITI :
Şikayet edilen gönderdiği yanıta, Sabri Demirdöğen tarafından 16.09.2021 tarihinde İzmir 21.
İcra Müdürlüğü’nde şikayetçi G.Ö. hakkında başlatılan icra takibi; aynı kişinin hem İzmir
Cumhuriyet Başsavcılığı’na hem Urla Cumhuriyet Başsavcılığı’na G.Ö.
hakkında dolandırıcılık iddiasıyla yaptığı suç duyurusu belgelerini de eklemiştir. “Haber
tarafımdan kaleme alınmış ve yayınlanmıştır” diyen şikâyet edilen yanıtında özetle şu ifadelere
yer vermiştir:
“Haber, olayın mağdur kişisinin tarafımıza verdiği beyanlar doğrultusunda yazılmış olup,
içeriğinde G.Ö. hakkında şahsa ve kişisel haklara saldırı mahiyeti taşıyan, suçlayıcı veyahut
yargılayıcı anlam ve ifade kullanılmamıştır.
Mağdur taraf dinlenerek, gerekli belgeler toplanarak, incelenerek ve değerlendirilerek yazılan
haberin yalan olduğu yönündeki suçlamayı kabul etmediğimizi bildirmek isteriz. Haberde olay
gerçektir ve hukuki dayanağı vardır.
Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal ettiğimiz yönündeki suçlamayı da kabul etmemekteyiz. Haberde,
habere konu kişi hakkında aşağılayıcı, kınayıcı, genel ahlak kurallarını zedeleyici, suçlayıcı,
iftirada bulunan cümleler bulunmamaktadır. Haber gazeteciliğin etik ilkelere doğrultusunda adil,
gerçek ve objektif olarak yazılmıştır.
Şikâyet dilekçesinde belirttiği gibi haber sitesinin güncelliğini yolundaki ifadeleri de kabul
etmemekle birlikte, ajansyaz haber portalının, gönüllü muhabirlerin habercilik yapabilmesi
amacıyla kurulduğunu, Ağustos 2021 tarihinde güncel haber yayınına başladığını belirtmek
isteriz.
Yine savunmamıza ilaveten bildirmek isteriz ki; G.Ö.’in avukatı tarafımızı arayıp uzlaşma
hakkında görüşme sağlamıştır. Bulunulan aşamada konunun avukatımız tarafından takip
edildiğini Basın Konseyi Yüksek Kurulu’na saygıyla arz ederiz.”
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :
Şikâyet edilen haber, 29.09.2021 tarihinde AJANSYAZ.COM adlı İnternet
Sitesi’nde “Eğitimciden akıllara zarar dolandırıcılık senaryosu” başlığı ile yayınlanmıştır.
Şikâyetçinin fotoğrafının da kullanıldığı haberin spotunda “İzmir’de zengin bir işadamını ailem
zor durumda, diyerek 220 bin TL dolandırdığı iddia edilen genç öğretmen kayıplara karıştı.
İzmir’de ihtiyaç sahibi gençlere eğitim bursu veren SADEV Vakfı’nın kurucu başkanı olan
işadamından eğitim ihtiyaçları adı altında borç para talep eden öğretmen hakkında savcılığa suç
duyurusunda bulunuldu” ifadesi yer almıştır. Haberin metni ise şöyledir:
“İzmir’de özel bir eğitim kurumunda görev yaptığı iddia edilen İngilizce öğretmeni İzmirli iş
adamını ailem zor durumda, eğitimim yarım kalacak diyerek 220 bin TL borç takıp kayıplara
karıştı.
Olayın mağduru vakıf başkanı konuyla ilgili şu ifadelerde bulundu: Biz bir eğitim vakfıyız. İhtiyaç
sahibi öğrencilere maddi destek veriyoruz. G.Ö. isimli kişi de bizden eğitim ihtiyaçları için maddi
destek talebinde bulundu. Biz de kendisinin hesabına düzenli olarak para yatırdık. Kendisi de
eğitimini tamamlayınca kuruluşumuzda işe başlayacaktı. Ancak biz öğrendik ki bizim
kuruluşumuzda göreve başlayacak iken özel bir kurumda öğretmen olarak göreve başlamış.
Aksaray’da ailesine ulaştığımız G.Ö. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Amacımız
bizim durumumuza başkalarının düşmemesi.”
Haberin konusu, dolandırıcılık suçlamasıyla savcılığa yapılan suç duyurusu ve icra
takibidir. Şikâyet edilen gönderdiği yanıta, şikâyetçi hakkında dolandırıcılık suçlamasıyla hem
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na, hem Urla Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu
dilekçelerini ve İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nde haciz işlemi başlatıldığına ilişkin belgeleri
eklemiştir. Söz konusu suç duyurularında ‘şikâyetçi’ ve icra takibinde ‘alacaklı’ olarak Sabri
Demirdöğen’in; ‘şüpheli’ ve ‘borçlu’ olarak G.Ö.’in adları geçmektedir.
Bu suç duyurularına ilişkin dilekçelerde tarafların özel ilişkileri, icra takibine konu paranın
hangi amaçla ve hangi yöntemle verildiği detaylı olarak anlatılmış, özel hayatla ilgili bilgilere de
yer verilmiştir. Aynı şekilde haberin yayınlanmasından sonra şikâyetçi G.Ö.,
haberi siparişle yazdırdığını savunduğu Sabri Demirdöğen’in taciz ve tehditlerine maruz
kaldığını ileri sürerek suç duyurusunda bulunduğu; mahkemeden bu kişi
hakkında yaklaşmama kararı aldırdığına ilişkin belgeleri göndermiştir. Suç duyurularının
davaya dönüşüp dönüşmeyeceği; icra takibinin nasıl sonuçlanacağı yargının görev alınana
giren konudur. Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun görevi ise haberde Basın Meslek İlkeleri’nin
ihlal edilip edilmediği denetimini yapmaktan ibarettir.
Öncelikle şikâyetçi G.Ö. hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve icra takibi başlatıldığı
belgeleri mevcuttur, bu durumda şikâyet edilenin yalan haber yayınladığı iddiası geçersizdir.
Bir özel okulda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan şikayetçi, sonuçta kamusal
görev yapmaktadır. Bu nedenle hakkında yargıda işlem başlatılmasının haber olarak
yayınlanması ‘özel hayat’ korumasına gerekçe oluşturmaz. Sorun şikâyet edilen haberin
yayınlanması değil, başvuruda ileri sürüldüğü gibi şikâyetçiyi peşinen ‘suçlu’ ilan etmek üzere
kurgulanıp kurgulanmadığı; etik ihlali yapılıp yapılmadığıdır.
Haberde şikâyetçi G.Ö.’in adı, görev yeri yazılıp fotoğrafı kullanılarak, hakkında ağır bir suç
olan ‘dolandırıcılık’ iddiası sanki yargının hükme bağladığı kesin gerçeklermiş gibi
sunulmuştur. Haberde masumiyet karinesi göz ardı edilerek genç bir eğitimcinin toplum
nazarındaki saygınlığı ve kariyeri hedef alınmıştır. Buna karşılık,
şikâyetçi G.Ö. tarafından ‘dolandırıldığını’ söyleyerek haberi yayınlatan Sabri Demirdöğen’in
kimliği özellikle gizlenmiş, ‘İzmirli işadamı’ denilmekle yetinilmiştir. Oysa haber metninin
yarısından fazlasında açıklamalarına yer verilen Sabri Demirdöğen, savcılıklara yaptığı suç
duyurularında kendisinin ‘Yeşilçam Prodüksiyon, Radyo 35, TV 35 ve SADEV Vakfı gibi
kuruluşların kurucusu ve yöneticisi’ olduğunu belirtmiştir. Şikâyet edilen bu bilgilere vakıftır,
zira suç duyurusu ve icra takibi evrakı elindedir. Dolandırıldığını iddia eden, dolandırdığı iddia
edilenden daha ünlüdür, kamusal ilgi bakımından haberde kimlik yazılacaksa asıl onun
kimliği yazılmalıdır.
Haberde, Sabri Demirdöğen’in, G.Ö. ile ilişkisini; burs mu yardım mı olduğu tam anlaşılmayan
paraları hangi beklentiyle verdiğini (ki şikâyetçi burs olarak verildiğini iddia ederek aylık
ödemelere ilişkin dekont göndermiştir) detaylarıyla anlattığı üç sayfalık suç duyurusu
dilekçesinin içeriğine özellikle yer verilmemiştir. Oysa gerek suç duyurusu, gerekse icra takibi
belgelerinin içeriği, haberin tali unsuru olarak geçiştirilemeyecek kadar önemlidir. Şikâyet
edilen bu bilgileri habere kaymamış bilerek gizlemiştir.
Gazetecinin görevi, haberlerine konu olayı araştırmak; ulaştığı
gerçeği saklamadan, bozmadan ve çarpıtmadan olduğu gibi aktarmaktır. Şikâyet edilen haber
ise şikâyetçi hakkındaki iddialar kesin gerçekmiş gibi sunularak onun ‘suçlu’ olduğu algısını
yaratmak üzere kurgulanmış; hakkında yargıya başvuran kişinin kimliği ise kasıtlı olarak
gizlenmiştir. Gazetecinin sadece yazdıkları değil; bildiği ve elinde belgesi olduğu halde gerçeği
saklayıp yazmaması da etik ihlalidir.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet konusu “Eğitimciden akıllara zarar dolandırıcılık
senaryosu” başlıklı haberde, Basın Meslek İlkeleri’nin “Kamusal bir görev olan gazetecilik ahlaka
aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez. Gazeteci halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme
hakkını gözetir” şeklindeki 3’üncü;“Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiçbir kimse
suçlu ilan edilemez şeklindeki 9’uncu;“Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı
makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez” şeklindeki 10’uncu maddelerinin ihlal
edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilen hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 3 maddesini
ihlalden ‘UYARI’ kararı alınmasını öneririz.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 24 Kasım2021 tarihinde pandemi koşulları nedeniyle video
konferansla yaptığı toplantıda, şikâyet başvurusunu görüşmüştür.
Genel Sekreterlik raporunun okunmasının ardından Yüksek Kurul, toplantıya katılma
talebinde bulunan şikâyetçi G.Ö.’i video konferansla toplantıya davet edip dinlemiştir.
Şikâyet başvurusundaki iddialarını tekrarlayan G.Ö., bu haberin
hakkında ‘dolandırıcılık’ iddiasında bulunan kişinin siparişiyle yazdırıldığını ve şikâyet
edilen Kevser Yaz’ın bu kişinin eski çalışanı olduğunu söylemiştir. Habere konu olan suç
duyurularıyla ilgili hakkında hiçbir hukuki işlem yapılmadığı ve ifadesinin bile alınmadığı
halde ‘dolandırıcı’ ilan edildiğini savunan şikâyetçi, “Haberi siparişle yazdıran kişi bana ‘Yanıma
gelmezsen seni basına vereceğim’ diye tehdit ediyordu. Bir dönem kendisiyle çalışan Kevser
Yaz’a haberi yazdırdı. O kişi hakkında şikâyetçi oldum, yaklaşmama kararı aldırdım. Haberde
hakkımdaki suçlamalar asılsızdır” demiştir.
Şikâyetçinin açıklamalarını tamamlayıp toplantıdan ayrılmasının ardından Yüksek
Kurul, dosyanın müzakeresine geçmiştir.
Söz alan üyeler öncelikle, haberde etik ihlali olduğuna ilişkin Genel Sekreterlik raporunda
belirtilen görüşe katıldıklarını, ancak hem ihlal edilen maddelerin hem ‘uyarı’ kararı alınması
önerisinin yetersiz olduğunu dile getirmiştir. Haberin ısmarlama yapıldığı, şikâyetçi hakkındaki
iddialar kesin gerçekmiş gibi sunulduğu, şikâyetçinin ‘suçlu’ olduğu algısını yaratmak üzere
haberin kurgulandığı görüşünde ittifak eden üyeler, ayrıca haber yapılırken şikâyetçinin
görüşüne başvurulmamış olmasının etik ihlali olduğunu belirtmişlerdir. Genel Sekreterlik
teklifindeki ihlal edildiği belirtilen Basın Meslek İlkeleri’nin 3, 9 ve 10’uncu maddelerinin
yanında 4, 6 ve 12’nci maddelerin de eklenmesi, ayrıca ‘kınama’ kararı alınması gerektiği
vurgulanmıştır.
Müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçen Yüksek Kurul, şikâyet konusu
yayında Basın Meslek İlkeleri’nin “Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve
çıkarlara alet edilemez. Gazeteci halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını
gözetir” şeklindeki 3’üncü;
“Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği
taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;
“Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya
doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı;
“Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe kimse suçlu ilan edilemez” şeklindeki 9’uncu;
“Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça
kimseye atfedilemez” şeklindeki 10’uncu;
“Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla
yapmaktan sakınır” şeklindeki 12’nci maddelerinin ihlal edildiğini OY BİRLİĞİ ile saptamıştır.
SONUÇ: Yüksek Kurul, şikâyet edilen ajansyaz.com internet sitesinin Genel Yayın
Yönetmeni Kevser Yüz hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 6 maddesini
ihlalden OYBİRLİĞİ ile KINAMA kararı vermiştir.
NOT: Kararda yeralan şikayetçinin ismi, BKYK’nun 2024-15 numaralı kararıyla rumuza
dönüştürülmüştür.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.